Aziz, Sıddık Kardeşlerim!
Bu yeni hâdise-i taarruziyeden müteessir olmayınız. Çünki mükerrer tecrübelerle, Risâle-i Nur inâyet altındadır. Hiçbir taife, şimdiye kadar böyle ehemmiyetli hizmette bizler kadar az meşakkatle kurtulan olmamış.
Hem geçen Ramazan’daki hastalığım ve Eskişehir’deki musîbetimiz gibi çok vakı’alarla zâhirî sıkıntılı meşakkatli hâlât altında Risâle-i Nur’un fâidesine olarak inkişâfâtı ve daha te’sirli fütûhatı görülmüş. İnşâallah, bu sıkıntılı hâdise dahi, münafıkların aks-i maksûduyla, Risâle-i Nur’un fütûhatını başka bir mecrada teshîle vesîle olur.
Beşinci Şuâ, yirmi beş sene evvel mesâili yazılan, yalnız bir-iki sahife tatbikat ilâve edilip Şuâlar’a giren Beşinci Şuâ ellerine geçmesi ehemiyetlidir. Fakat bunda da bir hikmet var. Belki onlara kendi mesleklerini bildirmek ve cehennem’e gidenin mâhîyetini bilmek için, fevkalâde iktidar haricinde bir kaza-i İlâhidir, diye Cenâb-ı Hakk’ın hikmetine ve inâyetine ve hıfzına itimad edip, merak etmeyiniz.