Aziz Kardeşlerim! Fihrist bâkiyesinin te’lifi size havale edilmişti, taksim-ül a’mal tarzında yapsanız iyi olur. Mâşâallah, bârekâllah, kalemlerinizin mükemmel çalışmaları devam etmekle beraber tezayüd etmeleri ve husûsan Sav’da birden çoğalması (Hacı Hâfız’a ve köyüne bin bârekâllah) bizi fevkalâde mesrûr etti. Ve Hüsrev’in tevafuklu yazıları, husûsan yaldızlı Mu’cizat-ı Ahmediye (A.S.M.) nüshası ve Büyük ve Küçük Ali’lerin risâleleri buralarda tatlı hem çok fütûhatı var. İnşâallah o mübârek kalemlerin daha çok fütûhatı olacak ve göreceğiz.
Aziz, Kıymetdar, Sadık ve Sebatkâr Kardeşlerim!
Fihriste’yi taksim-ül a’mal tarzında mütesanid hey’etinizin şahs-ı ma’nevîsine tevdiiniz çok güzeldir. Tam ve dâimî bir üstad buldunuz. O ma’nevî üstad, bu âciz kardeşinizden çok yüksektir; daha bana ihtiyaç bırakmıyor.
Sabri kardeş! Senin rü’yan mübârektir ve ma’nidardır. İnşâallah zaman onu tâbir edecek.
Kardeşlerim! Sizin hatırınız ve askerliğiniz endişesi için hâdisat-ı zamana baktım; kalbime böyle geldi: Menfî esâsâta bina edilen ve Kârun gibi
deyip, ihsan-ı Rabbânî olduğunu bilmeyip şükretmeyen ve maddiyyun fikriyle şirke düşen ve seyyiatı hasenatına galib gelen şu medeniyet-i Avrupaiye öyle bir semâvî tokat yedi ki; yüzer senelik terakkisinin mahsulünü yaktı, tahrib edip yangına verdi.
Avrupa zalim hükûmetleri zulümleriyle ve Sevr muahedesiyle Âlem-i İslâm’a ve merkez-i hilafete ettikleri ihânete mukabil öyle bir mağlubiyet tokadını yediler ki; dünyada dahi bir cehenneme girip çıkamıyorlar, azabda çırpınıyorlar.
Evet bu mağlubiyet, aynen zelzele gibi, ihânetin cezasıdır. Burada çok zâtlar kat’iyyen hükmediyorlar ki: Risâlet-in-Nur’un iki merkez-i intişarı olan Isparta ve Kastamonu vilayetleri sâir yerlere nisbeten âfât-ı semâviyeden mahfuz kaldıklarının sebebi, Risâlet-in-Nur’un verdiği îmân-ı tahkikî ve kuvvet-i îtikadiyedir.