Barla Lâhikası | Mektub 90 | 97
(97-97)

(Binbaşı Âsım Bey’in Risâletü’n-Nur Sözleri hakkında temsil ettiği bir fıkradır)

Münezzehtir şuûnattan, hep ilhâm-ı İlâhîdir,

Okurken nûr alır vicdan, sütûr-u bîtenâhîdir,

Riyâdan, kibirden, her meâsîden münezzehtir,

Kelâm-ı Lâyezalî’den gelen, bir nûr-u müferrihtir.

Nasıl bir vecd içinde anladım bilsen, bu âsârı,

Bu, âyetler gibi nurânî ve lâhutî bu efkârı,

Meâsir mi? eser mi müncelî, yoksa müesser mi?

İlâhî bir “sırren”den berk uran, hayret-feza sır mı?

Anılmaz, anlatılmaz, sırr-ı vahdetten haberlerdir.

Sen ey gâfil beşer bil nefsini, gör ki, ne şeylerdir.

Bütün kevn vâlih ve hayran düşündükçe ser-encâmın

Kerîm hayretle, hürmetle anar nâmın, büyük nâmın.

Âsım


Səs yoxdur