Barla Lâhikası | Mektub 238 | 245
(245-245)

Aziz, Sıddık, Muhlis, Hâlis Kardeşim!

Evvelâ: Sizin bayramınızı ve nurlarla ciddî iştigalinizi ve dâima birinciliği Nur dâiresinde ve sadâkatinde muhafaza etmenizi, bütün ruh u canımla tebrik ederim.

Sâniyen: Hiç merak etme, seninle muhabere ma’nen devam eder. Bütün mektublarımda “Aziz sıddık kardeşlerim” dediğim zaman muhlis HULÛSİ saff-ı evvel muhatapların içindedir.

Sâlisen: Nurlar pek parlak ve galibane fütühatı geniş bir dâirede devam ediyor. Sırran tenevveret sırrıyla, perde altında daha ziyâde işliyor. İki makine, bin ve beş yüz kalemli iki kâtip olmasıyla, inşâallah zemin yüzünü de ışıklandıracak derecede ders verecek.

Kardeşim ben de senin fikrindeyim ki, Nur Hizmeti için, Kader-i İlâhî seni gezdiriyor. En muhtaç yerlere sevk eder. Husûsan o havali, memleketim. Güzel levha-i hakîkatın Lâhikalarına geçirmek için, nur şâkirdlerine gönderdik. O civarda nurlarla alâkadar zâtlara selam.


Seni unutmayan

Hasta Kardaşınız

Said Nursî


Biraderzadem Nihad’ın gözlerinden öperim.

O da babası ile beraber dâima duâmdadır.


Səs yoxdur