Barla Lâhikası | Mektub 105 | 112
(112-112)

(Ahmed Husrev’in fıkrasıdır)

Sevgili Üstadım!

Bu hal karşısında kendimi düşünüyorum. Ve bir de peşinde koştuğum bu kudsî hizmete bakıyorum. Cenâb-ı Hakk’ın lütf-u ihsanlarına hamdeder ve şükrederken bir kardeşimizin dediği gibi, ben de kendime diyorum ki:

Evet Husrev, iyi olan sen değilsin; tâkib ettiğin yol iyidir, güzeldir, parlaktır. Ondan daha güzel ve ondan daha parlak ve onlardan daha nurlu, hiçbir şey olamaz diyorum.

Sevgili Üstadım, size medyunuz, risâlelere medyunuz. Bizi size ve risâlelere ulaştıran Cenâb-ı Hakk’a medyun ve müteşekkiriz ve hâmidiz.

Sevgili Üstadım, mektubunuzda yorgunluğumdan bahs buyuruyorsunuz. Evet, ba’zan yoruluyorum, fakat yorgunluktan istirahatı arzu eden nefsimi, ruhum vazifeye davet ediyor ve belki bugünkü sa’yim, keffâretü’z-zünûb olur. Çünkü Cenâb-ı Hakk’ın rahmeti vâsi’dir, diyorum. İşte bu düşünce ile şevk ve sevince doğru ilerlerken, yazılarımın kıymettar Üstadımı memnun etmesi, bu hâlimi kat kat tezyid ediyor.


Ahmed Husrev


Səs yoxdur