Barla Lâhikası | Mektub 163 | 170
(170-170)

(Osman Nuri’nin fıkrasıdır)

KUR’ÂN-I AZÎM

Bir kelimeni, milyonlar def’a tekrar okusam,

İlk başladığım lezzeti, dâima duyarım.


Sen İslâm ocaklarının sönmez bir lem’asısın,

Sen o misilsiz zâtın, emsalsiz kelâmısın.

Rabbin en sevgili Resûlüne kısmet olan,

Değerli binbir çeşit isbatlı kelâmısın.


Hangi kitab var ki, asırlarca böyle hürmetle okunsun,

Nasıl bir nankör var ki, gelsin sana dokunsun,

Hâşâ, sana inanmayanlar kâfirse bile,

Gelsin onun dellâlının yanına otursun.


O dellâldan alınca ders-i ilhamı

Lânetler eder, inkâr ettiğine Kur’ân’ı

İlmin en derin hocası, bürhanı,

Zelil eder, karşısında seni tanımayanı.

Kudsî kitabın çok ünlü, onun dellâlı üstadım Said

Gönül ister ki, o ayarda bulunsun binler Said.


Aynı günün sabahı okuduğum, büyük ve kudsî kitabımız olan Kur’ân-ı Azîmüşşan’dan aldığım nurlu ilham-ı İlâhîden, dolayısıyla Güneş gibi kuvvetli olan Risâle-i âliyelerinizin âcizde bıraktığı derin his ve te’sirlerden doğmuştur.

Osman Nuri


Səs yoxdur