Kastamonu Lahikası | Mektup 31 | 48
(47-48)

Bu meyanda, Risale-i Nur talebelerinden Mehmed Feyzi ve ben gibi çok talebeler de, bir hikmete binâen askere alınmıştı. Üstadımız, yalnız altı-yedi ay kadar, Risâle-i Nur’un intişarı husûsunda başka muhitte bulunmamız icab ettiğinden, kalb, fikir ve avucunu Cenâb-ı Hakk’ın rahmetine açtığı ma’nen anlaşıldığından, bu duasının kabûlü Risâle-i Nur’un mühim bir kerâmeti neticesi olarak başka muhite askerlik vazifesi içinde, Risâle-i Nur’a hizmet için gönderildik. Altı-yedi ay sonra, Feyzi ve Salâhaddin vazife-i neşri yaptıktan sonra, mezkûr kur’aların en tehlikeli bir zamanda Alman orduları Romanya’yı işgal, Bulgaristan’ı tazyik, İtalya’da Yunanistan’la harbettiği bir sırada, terhisleriyle, o kerâmet anlaşılmıştır. (Hâşiye)

Hem Salâhaddin emsâlinden bir ay sonra ordudan sevkedilmesi, İnebolu’da emsâlleriyle beraber bulunmadığı memleket halkından bazı kimselerin gözüne batarak, müteaddit ihbaratta bulunmaları üzerine, askerlik şu’besi tarafından reis, polis vasıtasiyle babasını şu’beye celb ile oğlunun nerede olduğu sorulduğunda oğlundan bir gün evvel gelen telgrafı göstererek, İzmit Deniz Alayı’na müretteb olduğunu ve oğlunun kasden gitmediği, bir ay ticarete gittiği anlaşılmasiyle babası Ahmed Nazif serbest bırakılmasıdır.

Hem mâden direğine yazılıp askerlikleri tehir edilenler içinde, her gün benimle görüşen kâtib bir arkadaşım, beni unutup kaydetmediği, sonra da o tecil edilenler hem askere alındığı hem de fena nazariyle bakıldığı ve Salâhaddin o zarardan kurtulmasıdır.

Hem Salâhaddin’in müretteb olduğu alaya, on beş gün geç iltihak etmesinden dolayı bir ceza verilmeden ve hiçbir tavsiyeye muhtaç kalmadan alay yazıcısı olarak alınması, hem terhisleri zamanında bakayaların üç gün dahi olsa mahkemeye verildiği halde, kendisinin bir ay bakayalığı olduğu halde, bir ceza görmeden terhis ve alay kumandanı ve yâverinin teessüründen gözleri yaşararak ayrılışı, Risâle-i Nur’a ait bir kerâmet olduğuna bizce kat’î kanaat gelmiştir.


Hâşiye: Buradaki Hâşiyeyi Üstadımız kalemiyle işaretliyerek çıkartmıştır. (Nâşir)

Ses Yok