Kastamonu Lahikası | Mektup 123 | 200
(200-200)

(123)

Aziz, Sıddık Kardeşlerim!

Bu parça hem Lâhika’ya, hem İ’caz-ı Kur’an’ın âhirine yazılacak. Birkaç gün sonra ehemmiyetli bir parçayı da göndereceğiz.

Mübârek Ramazan’ın Leyle-i Kadir sırrıyla, seksen üç sene bir ömr-ü ma’nevî kazandırması sırrıyle, hikmetiyle ve Risâle-i Nur’un şâkirdlerindeki sırr-ı ihlasla tesânüd ve iştirak-i a’mal-i uhrevî düstûruyla herbir sadık şâkird, o fevkalâde ma’nevî kazancı elde edeceğine gâyet kuvvetli bir delili budur ki: Bu dâire içinde kırk bin, belki yüz bin hâlis, hakîki mü’minlerin içinde

hakîkat-ı Leyle-i Kadr’i elde edecek bir-iki, on-yirmi değil, belki yüzlerin elde etmesi ihtimali kavîdir.

Sırr-ı ihlâsla ve iştirâk-i a’mâl-i uhrevî düstûrunun sırrıyla biz ve siz bu hakîkata müteveccihen, bu Ramazan-ı Şerif’te herbirimiz umumun hesabına ve umum arkadaşları içinde kendini farzedip, (nun-u mütekellim maalgayrı) yani dâima


gibi kelimelerde ( ) içinde umum kardeşlerini niyet etmektir. Ve bilhassa en zaîf olan bu kardeşinizi, ağır vazifesinde o husûsî niyetle yardım etmektir.


(124)

Aziz, Sıddık Kardeşlerim!

Hem sizi, hem bizi, hem Risâle-i Nur dâiresini ve husûsan kahraman Tahir’i, bu Vird-ül A’zam-ı Kur’anî’nin bu tarzda zuhura gelmesiyle tebrik ediyoruz. Evet bunun tab’ında iki emr-i azîm var:

Birisi: Mu’cizatlı Kur’an-ı Hakîm’in ve kerâmetli Risâle-i Nur’un tab’la-rına matbaada görülmemiş bir çığır açtı.

İkincisi: Tahir’e ve Hâfız Ali’ye ve arkadaşlarına kazandırdığı fevkalâ-de bir sevab noktasıdır ki; bu sırra delil-i zâhir, emsâli matbaada, tab’da görülmemiş bir tarzda, aynen Tahir’in hattı fotoğrafla alınmış gibi, kim bakıyorsa, “Bu Tahir’in yazısıdır, matbu’ değildir” der.

Hem kâğıt, hem vakit dar olduğundan bâki umuma selâm.

Kardeşiniz
Said Nursî

* * *
Dinle
-