Barla Lâhikası | Mektub 49 | 56
(56-56)

(Sabri’nin Yirmi Birinci ve Yirmi İkinci Sözler’i yazdığı vakit yazdığı mektubun bir fıkrasıdır)

Bil’umum Risalâtü’l-Envâr her biri ayrı ayrı mevzularda, hadd ü hesaba gelmeyen müşkilleri halletmeleriyle beraber bendeniz şöyle tasavvur ediyorum ki: Nur deryasından nûş etmek isteyen bir kimse, Birinci ve Yirmi Birinci ve Yirmi İkinci Sözleri alsa, diğerlerine eli yetişmezse dahi maraz-ı kalbîyi def’ ve ref’e, ruhu tenvir ve tesrire kâfi bulunduğu meşhud ve müsellemdir. Zîra Birinci Söz tevhid miftahıdır. Yirmi birin birinci şıkkı da mirkat-ı Cennet’tir. İkinci şıkkı da emraz-ı kalbiyenin tedavisi için nazîrsiz bir şifahâne-i eczadır. İksir ilâçlarıyla bilâ istisna herkeste bulunan vesvese marazını tedavi ve kal’ eder. Kalb ve ruhta Kur’ân-ı Hakîm’in ebedî ve nâmütenâhî füyûzât ve envârından gelen revzat-ı inşirâhiyeyi küşâd ile saâdet-i ebediyeye îsal edecek bir râh-ı necat ve selâmettir. Yirmi İki ise: Bürhanlariyle, Lem’alariyle insan olanın akâid-i diniyesini tahkim ve tarsîne emsâlsiz bir rehber bulunduğunu arz ederim efendim.

Sabri


Səs yoxdur