Barla Lâhikası | Mektub 84 | 91
(91-91)

(Husrev’in fıkrasıdır)

Sevgili Üstadım!

Yorucu bir kuvvetle gece ve gündüz beni düşündüren ve fakat hiç de kıymeti olmayan vaziyetten kurtaran mektubunuzu aldığım vakitten beri sürûr içinde, Cenâb-ı Hakk’a bînihaye teşekkürlerimi takdim ediyor ve beş vakitte, eltaf-ı İlâhîyeye mazhariyetinizi duâ ediyorum. Bilhassa sevincimi artıran keyfiyet, Cenâb-ı Hakk’ın sırf hizmet-i Kur’ân’da istihdam etmesinin iş’ar buyurulmasıdır.

Muhterem Üstadım! Vaziyetimden çok çok memnunum. Artık emr-i âlîleri mûcibince hiç bir şey düşünmüyorum. Düşündüğüm bir şey varsa, o da Risâle-i Nur’dan Sözler’i ikmâl etmek, bunlardan istinsah ederek arkadaşlarımızın çoğalmasını te’min etmek için lâyıkıyla çalışmaktır. Bunun için kendimde gördüğüm âriyet ve emanet bir varlığa değil, belki Cenâb-ı Hakk’ın kudret ve lütuflarına istinâd ediyorum.

Muhterem Üstadım! Yazdığım Otuz İkinci ve Yirmi Yedinci Sözleri takdim ediyorum. Yirmi Yedinci Mektub’da arkadaşlarımızın ihtisâsatlarını okurken bilseniz ne kadar sürur duyuyorum. Yekdiğerine ayrılmamak için kıymetsiz maddî iplerle değil, kıymetli ve ma’nevî iplerle bağlanmış bir âile ve bir cemâat efradının hissedeceği sevinçle mütelezziz oluyorum. Şübhesiz Zât-ı Üstadaneleri başımızda olmakla beraber, büyük olanlarımız ağabey ve beraber olanlarımız da kardeşlerimiz olmuşlardır. Veyahud ben bu cemâatin içerisine dâhil olduğumdan fevkalhad bahtiyarım. Kur’ân-ı Mübin’in nurlarının ahz ve neşri hususunda, sevgili Üstadımız, şahsiyetiniz vasıta kılınmasından dolayıdır ki, sizi bize veren Cenâb-ı Hakk’a minnetdarlığımızı tahdid edemeyiz.

Husrev


Səs yoxdur