Barla Lâhikası | Mektub 98 | 105
(105-105)

(Rüşdü’nün fıkrasıdır)

Pek kıymetdar ve pek muhterem Üstadım Efendim Hazretleri!

Nurlarıyla kara kalbimi nurlandırmış olduğunuz Mektûbâtınızdan, i’caz-ı Kur’ânîden İhlas-ı Şerif, Muavvizeteyn, Fatiha-i Şerif sure-lerinin tevafukat-ı hurufiye sırlarını gösterir, Yirmi Dokuzuncu Mek-tub’un Sekizinci Remzini din kardeşlerimle birlikte okuduk. Çok şükür, bin şükür elhamdülillâh. Cenâb-ı Vâcibü’l-Vücûd ve Tekaddes Hazretlerinin kelâmı olan Kur’ân-ı Azîm-i Hakîm’in sırlarına hayret ve bütün kalbimle ve lîsanımla (Allahümme nevir kulûbenâ binûril îmani vel-Kur’ân) dedim.

Üstadım, yeni tevafukatlı Kur’ân-ı Azîmüşşan’ın baş tarafına, bu Remzin ilâvesi hak ve hakîkatı ilân maksadına muvafık olsa da, okudukça doymak ve usanmak bilinmeyen ve her okudukça dünya lez-zetinden bin kat fazla lezzet veren ve kararmış kalbleri nurlandıran ve bize bizim lîsanımızla hallerimizi teşrih ve tarîk-ı hakkı gösteren risâle-i pürnurlarınızda da beraber ayrıca bulunması ve Kur’ân-ı Hakîm’in başına mümkün olursa hem Arapçasının ve hem de Türkçesinin konulması muvafık olacağı zannındayım, Efendim Hazretleri.

Rüşdü


Səs yoxdur