Barla Lâhikası | Mektub 299 | 306
(306-306)

(Risâle-i Nur’un istikbalde ehemmiyetli bir talebesi olan İhsan Sırrı’nın bir fıkrasıdır.)

Vâkıf-ı esrâr-ı Sübhan, Ferîd-i Bediüzzaman, Esseyyid Said-ül Kürdî Hazretleri! Huzûr-u sâmîsine, Esselâmü aleyküm ey mürşîd-i kâmil!

Kemâl-i ta’zimle hâk-i pâyinize yüzlerimi sürmeme ve mübârek elle-rinizi takbîl etmeme müsaadenizi yalvarırım. Bendeniz, şu ilticanamemi zât-ı âlinize sunan Sarac Ahmed fakîrinizin oğluyum. Üstad-ı kaderin, ezelde levh-i kazaya çizdiği yazılar hükmüyle mahkûm olmuş, zavallı bir âvâreyim.

Makam-ı Yûsuf’ta tâli’in cilvelerini takdîr-i İlâhîye tam bir inkıyâd ile seyretmekte iken, babamdan aldığım bir şefkatnamede zât-ı Mürşidanenizin muhabbet-i ma’nevîlerinin mübeşşiri olan selâmlarınızı tebliğiyle, viran gönlüm şâd ve bünyâd edildi. Şu mazlum ânımı nurlan-dıran huzur-u ma’nevîniz müvacehesinde satırlarım gibi kapkara yüzü-mü, seyyiat-ı mâzi ile a’mâl-i kabîhamın nişanelerini gizlemeğe muktedir olamamakdan mütevellid hicabımı setre kudret-yâb olamadım.

Yolunu şaşırmış, Nur-u hakîkatı görmekten mahrum, mâsiva-perestlere Risâle-i Nur ile dest-gîr ve şefi’ olduğunuzu yıllardan beri bildiğim için, kapınıza boynumu uzatarak, hidayet yolcularınız meyanında yer alabilmek, amel-i hâlîsanesiyle halka-i irşâdınıza bü-tün ruhumla şitâb ediyorum. İrşâdât-ı âliyenize muhtaç bulunduğumu arzederken cür’etimin nazar-ı afvınıza mazhar buyurulmasına yalvarır, kemâl-i ta’zimle mübârek ellerinizi takbil ve tevkîr ile kesb-i şeref ve cân eylerim, Büyük Mürşidim. Efendim Hazretleri.

Bir gün zâlimlere dedirir Hazret-i Mevlâ,

Tallâhi (lekad âserakâllahü aleyna)

Risâle-i Nur şâkirdlerinden

İhsan Sırrı


Səs yoxdur