Kastamonu Lahikası | Mektup 97 | 145
(145-147)

(97)

Aziz, Sıddık, Sarsılmaz, Yılmaz, Sebatkâr, Fedakâr Kardeşlerim!

Böyle şiddetli taarruzlara karşı sizi teşcie lüzum görmüyorum. Sizin kuvvetli metânetiniz ve Risâle-i Nur’a gelen her hâdise-i elîmenin altında bir inâyet ve rahmet bulunduğuna i’tikâdınız, teşciinize kâfidir, biliyoruz. Yalnız bir noktayı merak ediyorum. Elde edilen bütün Risâle-i Nur, yalnız bir takım mıdır ve kimin imiş? Anlamak istiyorum. Her kim ise merak etmesin. Daha ehemmiyetli makamlarda onun hesabına fütûhat yaparlar, sevab kazandırır. Ona, bir takım Risâle-i Nur tedârik edilebilir. Hem tevkif altında kimse var mı? Hem ona havale edilen hoca kimdir?

Sâniyen: Sabri ile Hâfız Ali’nin re’yi ile teshil-i muhabere için verdiği karar ile ba’zan Atabey yoluyla muhabereyi, onlar gibi biz de kabul ettik. Lütfü’nün bir vârisi Abdullah Çavuş nâmıyla, adresiyle gönderilecek.

Dinle
-