Kastamonu Lahikası | Mektup 130 | 208
(207-210)
Evet madem Kur’an-ı Mu’ciz-ül Beyan her asırda her ferde hitab eder bir ilm-i muhit ve bir irâde-i şamile ile herşeye bakabilir; ve madem ülema-i İslâm’ın ittifakıyla, âyetlerin ma’nayı sarîhinden başka işâri ve remzî ve zımnî müteaddid tabakalarda ma’naları vardır.

Ve madem


gibi hitablarda her asır gibi, bu asırdaki ehl-i îmân, Asr-ı Saadetteki mü’minler gibi dâhildir.

Ve madem İslâmiyet noktasında bu asır, gâyet ehemmiyetli ve dehşetlidir. Kur’an ve Hadîs ihbar-ı gaybî ile, ehl-i îmânı onun fitnesinden sakınmak için şiddetle haber vermiş.

Ve madem hesab-ı cifrî ve ebcedî ve riyazî, eskiden beri sağlam bir düstûrdur ve kuvvetli bir emâre olabilir.

Ve madem Risâle-i Nur ve tercümanı ve şâkirdleri, îmân ve Kur’an hizmetinde parlak ve te’sirli vazifeleri gâyet ehemmiyet kesbetmiştir.

Ses Yok