Denizli ve Emirdağ Lahikaları I -II | Denizli Lâhikası Mektup 2 | 4
(4-4)

En ziyâde beni düşündüren Risâle-i Nur’u, en gafil ve dünyaca büyük makamlarda bulunanlara da, kemâl-i dikkatle okutturuyor, başka bir sahada fütuhata meydan açıyor.

Ve en ziyâde rikkatime dokunan ve kendi elemimden başka, her birinizin sıkıntısından başıma toplanan bütün elemlere ve teessüflere karşı, ramazanda, bir saati yüz saat hükmüne getiren o şehr-i mübârekte bu musîbet dahi, o yüz sevabı her bir saati on saat derecesinde ibâdet yapmakla bine iblâğ ettiğinden, Risâle-i Nur’dan tam ders alan ve dünya fâni ve ticaretgâh olduğunu bilen ve herşey’i îmanı ve âhireti için feda eden ve bu dershâne-i Yusufiye’deki muvakkat sıkıntıların dâimî lezzetler ve faideler vereceklerine inanan sizin gibi ihlâslı zâtlara acımak ve rikkatten ağlamak hâletini, tebrik ve sebatınızı gâyet istihsan ve takdir etmek hâletine çevirdi. Ben de:


dedim. Bana ait olan bu faideler gibi hem uhuvvetimizin, hem Risâle-i Nur’un, hem ramazanımızın, hem sizin bu yüzde öyle faideleri var ki, perde açılsa, “Yâ Rabbenâ! Şükür. Bu kaza ve kader-i İlâhî, hakkımızda bir inâyettir.”dedirtecek kanaatım var.

Hâdiseye sebebiyet verenlere itab etmeyiniz. Bu musîbetin geniş ve dehşetli plânı çoktan kurulmuştu, fakat ma’nen pek çok hafif geldi. İnşâallah, çabuk geçer.


sırriyle müteessir olmayınız. Said Nursî



(2)

Aziz Kardeşlerim!

Yakınınızda bulunmakla çok bahtiyarım. Sizin hayalinizle ara sıra konuşurum, müteselli olurum. Biliniz ki: Mümkün olsaydı, bütün sıkıntılarınızı kemâl-i iftihar ve sevinçle çekerdim. Ben, sizin yüzünüzden Isparta’yı ve havalisini taşiyle, toprağiyle seviyorum. Hattâ diyorum ve resmen de diyeceğim: Isparta hükümeti bana ceza verse, başka bir vilâyet beni beraet ettirse, yine burayı tercih ederim.

Evet, ben üç cihetle Isparta’lıyım. Gerçi tarihçe isbat edemiyorum. Fakat kanaatım var ki; İsparit nahiyesinde dünyaya gelen Said’in aslı, buradan gitmiş. Hem Isparta Vilâyeti öyle hakîki kardeşleri bana vermiş ki; değil Aldülmecid ve Abdurrahman, belki Said’i onların her birisine maalmemnuniye feda eylerim.

Ses Yok