Denizli ve Emirdağ Lahikaları I -II | Mektup 445 | 597
(597-597)

İktisad ve kanatla o zaman muvaffak oldukları gibi, Cenâb-ı Erhamürrâhimîn’e hadsiz şükür olsun ki, Eski Said gibi şimdi Risâle-i Nur kendi hakîki talebelerinin tayinlerini neşriyatiyle mükemmel vermeye başlamış. Azamî ihlâsı kırmamak için Risâle-i Nur has talebelerine, hususan nafakasını tedarik edemeyenleri tam tamına idare edecek derecede Risâle-i Nur’un satılan nüshalarının beşten birisi Risâle-i Nur’un hakkı olduğu cihetle şimdi elli-altmış talebesine kâfi sermayesi çıkıyor. Benim (Biçâre Said’in) içinde hiçbir hakkı yoktur. Yalnız Risâle-i Nur’un kıymetdar hâsiyeti ve şâkirdlerinin şahs-ı ma’nevîsinin kemâl-i sadakatı bu ma’nevî Nur bayramına vesile oldu.

Şimdi bütün talebelerin fevkinde diyerek değil, benim en yakınımda hizmetimde olup bir derece tam tarz-ı hareketimi bilenler ve yakından görenler içinde, dört-beş adamı mutlak vekil yapıyorum. Ben ölsem veya hayatta şuursuz kalsam, Nurlara karşı hizmetimin tarzını bilerek tam yapabilsinler. Şimdilik Tahirî, Sungur, Ceylân, Hüsnü ve bir-iki adam daha mutlak vekilim olarak vasiyet ediyorum. Şimdi Risâle-i Nur’un satılan nüshalarının sermayesi, Risâle-i Nur’un malıdır. Said de bir hizmetkârdır. Hayatta tayinini alabilir. Hattâ bugünlerde ölüm bana çok yakın göründü. Ben de altı vilâyette bulunan elli-altmış talebeyi iki üç sene Nur sermayesinden tayinini vermek kat’i niyet ederken, belki ba’zılarını ba’zı mâniler onları talebelik hizmetinden vazgeçirecek diye vazgeçtim. Şimdi vasiyetimi yazdım.

Said Nursî


* * *

(445)


Aziz, Sıddık Kardeşlerim!

Ecel muayyen olmadığı için benim şiddetli hastalığım her vakit gelebilir diye, evvelce yazdığım vasiyetnamelerimi te’yiden bu vasiyetname de şiddetli, dâhilî bir hastalığımdan ihtar edildi. Ben de beyân ediyorum ki: Benim vefatımdan sonra, benim emaneten elimde bulunan Risâle-i Nur sermayesi hem mu’cizatlı Kur’ânımızı tab’ettirmek için Eskişehir’de muhafaza edilen sermaye, o Kur’ânın tevafukla ve fotoğrafla tab’ına ait. (*) Yanımızdaki sermaye ise, Risâle-i Nur’un sermayesidir.


(*): On bin liradır.

Ses Yok