Denizli ve Emirdağ Lahikaları I -II | Mektup 238 - 239 | 345
(345-345)
(238)

Aziz, Sıddık Kardeşlerim!

Ehl-i dünya bir siyasette ve bir san’atta ve bir vazifede, ya bir hayat-ı içtimâîyeye ait bir hizmette ve hususî bir nevi ticarette bulunan her bir tâifenin bir nevi kongrede toplanması ve müzakeresi gibi; îman-ı tahkiki hizmet-i kudsiyesinde bulunan Nur Talebeleri dahi kader-i İlâhîyye’nin emriyle ve inâyet-i Rabbânîye’nin tensibi ve sevkiyle bu medrese-i Yusufiye kongresine gelmesinde inşâallah pek çok kıymetdar ma’nevî faide ve ehemmiyetli neticeler ihsân edilecek ve Nur’un erkânları her biri bir elif gibi tek başına bir yerde bir kıymeti varsa, bir elif üç elifle omuz omuza gelip hâlen görüşse bin yüz on bir olması gibi, bu içtimâda kıymeti ve inşâallah kudsî hizmeti ve sevabı bin olur... o elif elfün olur.

* * *

(239)


Aziz, Sıddık Kardeşlerim!

Bugün benim pencerelerimi mıhlamalarının sebebi, mahpuslarla mürafaa ve selâmlaşmamaktır. Zâhirde başka bahâne gösterdiler. Hiç merak etmeyiniz. Bilâkis benim ehemmiyetsiz şahsım ile meşgul olup Nurlara ve talebelerine çok sıkıntı vermediklerinden, beni cidden ve kalben onların şahsî ihânetler ve işkencelerle tâzib etmeleri, Nurlara ilişmemeleri cihetinde memnunum ve sabır içinde şükrederim, merak etmiyorum. Siz dahi hiç müteessir olmayınız. Gizli düşmanlarımız me’murların nazar-ı dikkatini şahsıma çevirmesinden, Nurların ve talebelerinin selâmet ve maslahatları noktasında bir inâyet ve bir hayır var diye kanaatım var. Ba’zı kardeşlerimiz hiddet edip dokunaklı konuşmasınlar, hem ihtiyatla hareket etsinler ve telâş etmesinler, hem herkese bu mes’eleden bahis açmasınlar. Çünkü; safdil kardeşlerimiz ve ihtiyata daha alışmayan yeni kardeşlerimizin sözlerinden ma’na çıkaran casuslar bulunur. Habbeyi kubbe yapar, ihbar edebilir. Şimdi vaziyetimiz şaka kaldırmıyor. Bununla beraber hiç endişe etmeyiniz. Biz inâyet-i İlâhîyye altındayız ve bütün meşakkatlara karşı kemâl-i sabırla belki şükür ile mukabele etmeğe azmetmişiz. Bir dirhem zahmet, bir batman rahmet ve sevabı netice verdiğinden şükür etmeğe mükellefiz.

Said Nursî


* * *
Ses Yok