Denizli ve Emirdağ Lahikaları I -II | Mektup 29 | 95
(95-95)

Çâresiz mecbûriyetle serbestiyetini; beraatimizi resmen kabul etmişler. Fakat yine gizli zındıka komitesi, elinden geldiği kadar nazar-ı millette kendilerini lanetten, nefretten bir derece kurtarmak için, kusurlarımızı arıyorlar.. ve hükümeti iğfal etmeğe çalışıyorlar. Onun için biz; eskisi gibi ihtiyatımızı elden bırakmamalıyız. Hâşiye

Umum kardeşlerimizin gelecek mübârek Ramazan-ı Şerifinizi ve geçmiş Beraat gecelerinizi bütün ruh u canımızla tebrik ediyoruz. Ce-nab-ı Hak, onların ve bizlerin hakkımızda bu Ramazan’daki Leyle-i Kadrimizi bin aydan hayırlı ve bin ay kadar medâr-ı sevab eylesin, ümmet-i Muhammediyeye saadet ve selâmet versin, âmîn!

Hem cümlenize birer birer selâm eden kardeşiniz

SAİD NURSÎ


* * *

(29)

Aziz, Sıddık, Metin, Sarsılmaz, Sebatkâr, Fedakâr, Vefâdar Kardeşlerim!

Bilirsiniz ki; Ankara ehl-i vukufu, Risâle-i Nur’a ait kerâmetleri ve işâret-i gaybiyeleri inkâr edememişler, yalnız, yanlış olarak, o kerâmetlerde de beni hissedar zannedip itiraz ederek “Böyle şeyler kitabda yazılmamalı idi. Kerâmet, izhar edilmez” diye hafif bir tenkide mukabil müdafaatımda onlara cevaben demiştim ki:

Onlar, bana ait değil; ve o kerâmetlere sâhib olmak, benim haddim değil. Belki Kur’ânın mu’cize-i ma’nevîyesinin tereşşuhatı ve lem’alarıdır hakîki bir tefsiri olan Risâle-i Nur’da kerâmetler şeklini alarak şâkirdlerinin kuvve-i ma’nevîyelerini takviye etmek için ikramat-ı İlâhîye nevindendir. İkram ise, izharı bir şükürdür, caizdir, hem makbuldür. Şimdi ehemmiyetli bir sebebe binaen, bu cevabı bir parça izah edeceğim. Ve ne için izhar ediyorum ve ne için bu noktada bu kadar tahşidat yapıyorum sual edildi?


Hâşiye: Âyet-ül Kübrâ’nın başındaki ihtarın âhirinde, nazar-ı dikkati celbetmiş cümlesine hâşiyedir:

Evet, İmam-ı Ali’nin (R.A.) Âyet-ül Kübrâ hakkında verdiği haberi tam tamına Denizli hadisesi tasdik etti. Çünkü bu risâlenin gizli tab’ı hapsimize bir vesile oldu: Ve onun kudsî ve çok kuvvetli hakîkatı galebesiyle, beraat ve necatımıza ehemmiyetli bir sebeb oldu. İmam-ı Ali’nin (R.A.) kerâmet-i gaybiyesini körlere de gösterdi


hakkımızdaki duasının kabulünü isbat etti.


Ses Yok