Denizli ve Emirdağ Lahikaları I -II | Mektup 221 | 331
(331-332)

bize hücum etmek için istibdad-ı mutlaka cumhuriyet nâmını vermekle, irtidâd-ı mutlakı rejim altına almakla, sefahet-i mutlaka medeniyet nâmını takmakla, cebr-i keyfî-i küfrîye kanun nâmını vermekle; hem bizi perîşan, hem hükümeti iğfal, hem adliyeyi bizimle ma’nasız meşgul eylediler. Onları Kahhâr-ı Zülcelâl’in kahrına havâle edip, kendimizi onların şerrinden muhafaza için



ka’lasına iltica ederiz.

Sekizincisi: Geçen sene Ruslar, çoklukla hacıları hacca gönderip, onlar ile propaganda yapıp ki, Ruslar başka milletlerden ziyâde Kur’ân’a hürmetkâr diye, âlem-i İslâm’ı din noktasında bu vatandaki dindar millet aleyhine çevirmeğe çalıştığı aynı zamanda Risâle-i Nur’un büyük mecmûaları hem Mekke-i Mükkereme’de, hem Medine-i Münevvere’de, hem Şam-ı Şerif’te, hem Mısır’da hem Haleb’de âlimlerin takdirleri altında kısmen intişarlariyle, o komünist propagandasını kırdığı gibi, âlem-i İslâma gösterdi ki; Türk milleti ve kardeşleri eskisi gibi dinine ve Kur’ân’ına sâhiptir ve sâir ehl-i İslam’ın dindar büyük bir kardeşi ve Kur’ân hizmetinde kahraman kumandanıdır diye o ehemmiyetli, kudsî merkezlerde o Nur mecmûaları bu hakîkatı gösterdiler. Acaba Nur’un bu kıymetdar hizmet-i milliyesi bu tarz işkencelerle mukabele görse, zemini hiddete getirmez mi?

* * *

(221)

Aziz, Sıddık Kardeşlerim!

Hapis musîbetine düşenlere merhametkârâne, sadâkatle, hariçten gelen erzaklarına nezâret ve yardım edenlere kuvvetli bir teselliyi Üç Nokta’da beyân edeceğim:

Birinci Nokta: Hapiste geçen ömür günleri, herbir gün on gün kadar bir ibâdet kazandırabilir ve fâni saatleri, meyveleri cihetiyle ma’nen bâkî saatlere çevirebilir ve beş-on sene ceza, milyonlar sene haps-i ebedîden kurtulmağa vesile olabilir. İşte ehl-i îman için bu pek büyük ve çok kıymetdar kazancın şartı: Farz namazını kılmak ve hapse sebebiyet veren günahlardan tevbe etmek ve sabır içinde şükretmektir. Zaten hapis çok günahlara mânidir meydan vermiyor.

Ses Yok