Denizli ve Emirdağ Lahikaları I -II | Mektup 212 | 314
(314-318)

Ehl-i vukufdan ve Diyânet Riyaseti’nin müşavirlerinden Yusuf Ziya ve oradaki hocalar, Risâle-i Nur’un tamam bir takımını bizden istiyorlar. Hem zerrelere ait “Otuzuncu Söz” ve Otuz İkincinin Birinci Mevkıfının başındaki “Zerre” bahsi ve “Hüve Nüktesi” ve “Tabiat Risâlesi”nin “Zerre” bahsi gibi parçaları, rica sûretinde ve hürmetkârane, oraya gönderdiğimiz Hasan Çalışkan ile cevab göndermişler. Gûya


ma’nasını anlamak istiyorlar ve bu parçalarla anlaşılır ve şimdi serbest ifsada başlayan maddiyyunları susturur.


* * *

(212)

(KANUNCA İFADEMİ ALMAK LÂZIMKEN İFADEMİ ALMADILAR. BEN DE İFADEMİ ŞİMDİ ADLİYENİN ŞAHS-I MA’NEVÎSİNE VE DÂHİLİYE VEKİLİNE BERA-YI MA’LÛMAT ARZEDİYORUM)

Bu kırk sene zarfında bu vatana ve millete hiç zarar etmeyip pek çok menfaati dokunan; ezcümle Mart İhtilâlinde isyan eden sekiz taburu bir nutukla itaate getiren ve çok zabitleri kurtaran ve harekât-ı milliyede “Hutuvat-ı Sitte” Risâlesi ile ulemayı ve Şeyh-ül-İslâmı ve İstanbul’u, işgal eden ecnebi tarafdarlığından kurtaran; ve eski Harb-i Umûmîde merhum Enver Paşa’nın çok takdir ve tahsini ile fedakârane hizmet eden; ve üç dehşetli kumandanlar ona hiddet ettikleri halde ilişmeğe cesaret edemeyen; ve gizli zındıkların iftiralarına binaen kanunlar onu mes’ul ettiği halde, üç mahkeme onun takib ettiği hakîkata karşı mağlûb olup, mahkûmiyetine cesaret etmiyen; ve risâleleri ehl-i fen ve ehl-i ilim yanında çok takdir ve tahsinlerle karşılanan ve o risâleler hesabına konuşan bir adamı bir saat dinlemeniz, vazifeniz itibariyle elzemdir ve vacibdir. İşte başlıyorum. Elimizde hak var. Hakkımızı kuvvetle ve başka sûretle aramağa Cenâb-ı Hak mecbûr etmesin, âmin!

Bu yirmi senede yüzer tecrübe ile inâyet-i İlâhîyye bizi himaye ettiği dehşetli zulümlerden kurtardığı gibi, bu yeni ma’nasız, bütün bütün kanunsuz, gaddarane zulümden de kurtaracağına kat’i kanaat etmeliyiz.

Ses Yok