Denizli ve Emirdağ Lahikaları I -II | Mektup 263 - 264 | 368
(368-368)

Sair vakitte on ise, Şuhur-u selâsede yüze ve bine çıkar. Ve bu kudsî leyâlî-i meşhurede, on binler, yirmi bin veya otuz binlere çıkar. Bu geceler elli senelik bir ibâdet hükmüne geçebilir. Onun için elden geldiği kadar Kur’ân’la ve istiğfar ve salâvatla meşgul olmak büyük bir kârdır.


Said Nursî


* * *

(263)


Elli senelik bir ma’nevî ibâdet ömrünü ehl-i îmana kazandırabilen Leyle-i Berât’ınızı ruh u cânımızla tebrik ederiz. Her biriniz, şirket-i ma’nevîye sırrıyle ve tesânüd-ü ma’nevî feyziyle kırk bin lîsanla tesbih eden ba’zı melekler gibi.. her bir hâlis, muhlis Nur şâkirdlerini, kırk bin dil ile istiğfar ve ibâdet etmiş gibi rahmet-i İlâhîyye’den kanaat-ı tâmme ile ümid ediyoruz.

Said Nursî


* * *

(264)


Evvelâ: Bid’akâr ba’zı hocaların telkinatiyle iddianâmede, İslâm deccalı ve müteaddid birkaç deccalın gelmesini kabul etmiyor gibi Beşinci Şuâ’nın bir mes’elesine itiraz etmişler. Buna cevaben gâyet parlak kat’i bir mu’cize-i Nebeviye’yi (A.S.M.) gösteren bu hadîs-i sahihde, “Yâni.


Benim amcam, pederimin kardeşi Abbas’ın veledinde Hilâfet-i İslâmiye devam edecek. Tâ deccala, o hilâfeti yâni saltanat-ı hilâfet deccalın muhrib eline geçecek” Yâni, uzun zaman beş yüz sene kadar hilâfet-i Abbasiye vücûda gelecek, devam edecek. Sonra Cengiz, Hülâgu denilen üç deccaldan birisi o saltanat-ı hilâfeti mahvedecek, deccalâne, İslâm içinde hükümet sürecek. Demek İslâm içinde müteaddid hadîslerde üç deccal geleceğine zâhir bir delildir. Bu hadîsdeki ihbar-ı gaybî, kat’i iki mu’cizedir.

Ses Yok