Denizli ve Emirdağ Lahikaları I -II | Mektup 67 | 147
(147-147)

Ezcümle: Acib bir tesadüfle işittim ki; dört risâlem ile bu iki sene zarfında yazdığım mektubların sûretini taharri me’murları şimendiferde tutmuşlar. O risâlelerin ikisi, “İhlâs”tır. Gerçi bir derece mahremdir, fakat mahkeme, hem Ankara ehl-i vukufu tedkikten sonra zararsız görmüşler ki, bize iade ettiler.

Hem, sansüre ve büyük muharrirlere, göstermek için İstanbul’a gönderilmiş, “İktisad” ise, bu zamanda herkese lâzımdır. “On Sekizinci Lem’a” olan Kerâmet-i Aleviye ise, yanlışlıkla onlarla, beraber gönderilmiş. Değil o risâleyi tab’etmek, belki en mahrem kardeşlerime de ancak okumasına izin veriyorum. Hem o, dünyaya bakmıyor. Hem ehl-i vukuf ve mahkeme, tedkik etmiş, bize iade etmişler.

Hem, on sene evvel Eskişehir Hapishânesi’nde çok sıkıntılı bir zamanımda ve teselliye çok muhtaç olduğum bir zamanda, bir müjde-i ma’nevî kalbime geldi, ben de kaleme aldım. Amma benim bu iki sene, belki dört-beş senede yazdığım mektubların sûretleri, değil o risâleler ile beraber tab’ ve neşretmek; belki mahrem bir iki dostumun arzusuyla okunmasını merak edip beraber gönderilmiş. Bu mektubları kendim yazdığımın sebebi, benim yüzümden hapiste sıkıntı çekenlere bir teselli, bir musahabe ve bu vatan ve millete dünya ve ahiretlerine yirmi senedenberi büyük menfaatı görülen Risâle-i Nur hakkında bir müdavele-i efkâr etmek içindir. Hem zatınıza, hem Ankara makâmatına yazdığım bazı hasbihaller, belki içinde bulunmuş. İşte bu mahiyetteki risâleler ve mektublar, taharri me’murları tarafından alınmış; belki size de gelmiş veya gelecek ihtimaliyle size bu hakîkatı beyân ediyorum. Benim şimdi pek ağır beş-altı cihetteki sıkıntılarıma evham yüzünden kanunsuz bana iliştirmeğe meydan vermemenizi, sizin vazifeperverliğinizden ve ciddiyetinizden ümid ediyorum.

* * *

(67)

Aziz Kardeşlerimiz!

Lehu-l-hamd vel-minneti dün, Nurun ma’nevî bir fütuhatı, bütün azamet ve dehşetiyle İstanbul’da görüldü. Küfr-ü mutlakı, dünyaya, hususan Âlem-i İslâma yerleştirmek isteyen bir cemiyet ve onun nâşir-i efkârı ve mürevvic-i âmâli olan bir iki gazete matbaası ve kütübhânesi darmadağın edilerek; “dinsiz yaptık, komünist yaptık” zannedilen gençlik ve mekteblilerin ağziyle ve harekâtiyle ve fiilleriyle protesto edildi. “Kahrolsun komünistlik” diye beddualar edildi.

Ses Yok