Denizli ve Emirdağ Lahikaları I -II | Mektup 420 | 562
(562-563)

Yalnız otuz beş sene evvel Ebu Ziya matbaasında tab’edilen Münâzarat ve Saykal’lül İslâmiye nâmındaki eserim elbette Maarif Vekili’nin nazarından kaçmamış. Benim bedelime o eser konuşsun. Ben hayatımdan ümidim kesilmiş gibiyim. Fakat o azim üniversitenin temelleri ve esasatı ve ma’nevî bir proğramı ve muazzam bir tedrisatı nev’inden Risâle-i Nur’un yüz elli risâlesini kendime tevkil ediyorum. Bu vatan ve milletin istikbalinin fedakâr genç üniversite talebelerine ve maarif dâiresine arz edip bu mes’elede muvaffakıyete mazhar olan Tevfik İleri’nin bu biçâre Said’e bedel Risâle-i Nur’a himayetkârâne sâhib çıkmasını rahmet-i İlâhîden niyaz ediyorum.


Çok hasta, çok ihtiyar, garib,
tecrid içinde
Said Nursî


(420)

Doğu Üniversitesi Hakkında, Tahrifçi Bir Gazeteye Cevabtır.

Muhalif bir partinin şiddetli ve tenkidçi tarafından bir mensubu, yâni Ulus’un 1.4.1954 tarihli nüshasında yazılan Atatürk Üniversitesi hakkındaki makaleye cevab hükmünde o üniversitenin hakîkatını beyân ediyoruz. Şöyle ki:

Şimdi Atatürk Üniversitesi nâmı verilen bu dâr-ül-fünun’un küşadına Üstadımız Said Nursî 50 seneden beri büyük bir gayretle çalışmıştır. Üstadımız İttihadçılara muhalif olduğu halde onlar ve Sultan Reşad bu dâr-ül-fünun’un inşası için 19 bin altun tahsis etmiş, Van’da üstadımız temellerini atmıştı. Fakat harb-i umûmînin vukuuyla geri kalmıştı. Sonra devr-i cumhuriyetin ibtidasında Üstadımız Said Nursî’nin Ankara’da meclis-i meb’usana istenilmesiyle üstadımız tekrar teşebbüse geçmişti. Orada üstadımız o zamanın idaresine tam muhalif ve siyaseti bütün bütün terkettiği ve ba’zı cihetle de muhalif olduğunu ve dünyanıza karışmayacağım dediği ve hattâ Mustafa Kemâl’e “namaz kılmayan haindir” dediği ve onun teklif ettiği büyük servet, maaş, Şark vaiz-i umûmîliği gibi büyük tekliflerini kabul etmediği halde, Şark dâr-ül-fünun’unun tesisi için 150 bin banknotun, 200 meb’ustan 163 meb’usun imzası ve Mustafa Kemâl’in tasdikiyle verilmesine karar verilmişti. Demek ki Şark’ın en mühim mes’elesi, o zaman o üniversiteydi. Şimdi yirmi derece daha ziyâde ihtiyaç var. Nihayet yine üstadımızın maddî ve ma’nevî gayret ve teşvikleri neticesiyle yapılmasına bu hükümet-i İslâmiye zamanında karar verildi.

Ses Yok