Denizli ve Emirdağ Lahikaları I -II | Denizli Lâhikası Mektup 5 | 7
(7-7)
(5)

BU DEF’AKİ KÜÇÜK MÜDAFAATIMDA DEMİŞTİM

Risâle-i Nur’daki şefkat, hakîkat, hak, bizi siyasetten menetmiş. Çünkü; ma’sûmlar belâya düşerler, onlara zulmetmiş oluruz. Ba’zı zâtlar bunun izâhını istediler. Ben de dedim:

Şimdiki fırtınalı asırda, gaddar medeniyetten neş’et eden hodgâmlık ve asabiyet-i unsuriye ve umumî harpten gelen istibdâdât-ı askeriye ve dalâletten çıkan merhametsizlik cihetinde öyle bir eşedd-i zulüm ve eşedd-i istibdâdât meydan almış ki, ehl-i hak, hakkını kuvve-i maddiye ile müdafaa etse, ya eşedd-i zulüm ile, tarafgirlik bahânesiyle çok biçâreleri yakacak, o hâlette o da ezlem olacak ve mağlûb kalacak. Çünkü, mezkûr hissiyatla hareket ve taarruz eden insanlar, bir-iki adamın hatasiyle yirmi-otuz adamı, âdi bahânelerle vurur, perîşan eder. Eğer ehl-i hak, hak ve adalet yolunda yalnız orayı vursa, otuz zâyiata mukabil yalnız biri kazanır, mağlûb vaziyetinde kalır. Eğer mukabele-i bilmisil kaide-i zâlimanesiyle, o ehl-i hak dahi bir ikinin hatasiyle yirmi-otuz biçâreleri ezseler, o vakit, hak nâmına dehşetli bir haksızlık ederler.

İşte, Kur’ân’ın emriyle, gâyet şiddetle ve nefretle siyasetten ve idareye karışmaktan kaçındığımızın hakîki hikmeti ve sebebi budur. Yoksa bizde öyle bir hak kuvveti var ki, hakkımızı tam ve mükemmel müdafaa edebilirdik. Hem mâdem herşey geçici ve fânidir ve ölüm ölmüyor ve kabir kapısı kapanmıyor ve zahmet ise rahmete kalboluyor; elbette biz, sabır ve şükürle tevekkül edip sükût ederiz. Zarar ile, icbâr ile sükûtumuzu bozdurmak ise; insafa, adâlete, gayret-i vataniyeye ve hamiyet-i milliyeye bütün bütün zıttır, muhaliftir.

Hülâsa-i kelâm: Ehl-i hükümetin ve ehl-i siyasetin ve ehl-i idarenin ve inzibatın ve adliye ve zâbıtanın bizimle uğraşacak hiçbir işleri yoktur. Olsa olsa, dünyada hiçbir hükümetin müdafaa edemediği ve aklı başında hiçbir insanın hoşlanmadığı küfr-ü mutlak ve dehşetli bir tâun-u beşerî ve maddiyunluktan gelen zındıkanın taassubiyle, bir kısım gizli zındıklar şeytanetiyle ba’zı resmî me’murları aldatarak evhamlandırıp, aleyhimize sevketmek var. Biz de deriz: Değil böyle birkaç vehhamı, belki dünyayı alyehimize sevketseler, Kur’ân’ın kuvvetiyle, Allah’ın inâyetiyle kaçmayız. O irtidadkâr küfr-ü mutlaka ve o zındıkaya teslim-i silâh etmeyiniz!

Said Nursî


* * *
Ses Yok