Denizli ve Emirdağ Lahikaları I -II | Denizli Lâhikası Mektup 24 - 25 | 18
(18-18)

Bu musîbetten biraz evvel tekrar ile söylüyorum, size de O mektublar gönderilmişti. Şimdi aldığım haber, Kastamonu, civarı, kal’ası, Risâle-i Nur’un mâtemini tutmuş gibi ağlamış ve zelzele ile sıtma tutmuş, inşâallah yine Risâle-i Nur’a kavuşacak ve gülecek ve şükredecek.


Size evvelki gün iki kıymetli kazancımızı yazmıştım. İkincide yüzer lîsanla duâ ve tesbihat, ilâ âhir demiştim. Noksan var. Sahihi: Her birimiz derecesine göre yüzer lîsanla, ilâ âhir...

Hem ben pek çok alâkadar olduğum Sava köyünden çok muhterem bir ihtiyar ile ellerimiz birbiriyle kelepçe edilip geldiğimiz, beni pek çok memnun edip, bununla o mübârek köyün bana şiddet-i alâkasını anladım. O kardeşime ayrıca selâm ederim.

* * *

(24)

Aziz Kardeşlerim!


bu âyet dahi



işâretine işâret eder ki; kâfirlerin bu kadar tahribatları ve harbleri faidesiz ve hasarat içerisinde ayn-ı zarar oldu. işâretinde Risâle-i Nur’a bir îma bulunması remziyle, bu âyet dahi remzen bin üç yüz altmış Rumî tarihi olan bu senede münafıklar ve küfre düşenler Risâle-i Nur’a ilişecekler, fakat hasarat ederler. Çünkü zelzele ve harp gibi belâların ref’ine bir sebeb, Risâle-i Nur’dur. Onun tâtili belâları celbeder diye bir gizli îma olabilir.


Said Nursî


* * *

(25)

Aziz Kardeşlerim!

Ben tahmin ediyordum ki; hakîki ve en son müdafaanâmemiz, Denizli hapsinin meyvesi olan risâlecik olacak. Çünkü, evvelce ba’zı evham yüzünden bir senedenberi aleyhimize geniş bir tarzda çevrilen plânlar bunlardır; “Tarikatçılık, komitecilik ve haricî cereyanlarına âlet olmak ve dinî hissiyatı siyasete âlet etmek ve cumhuriyet aleyhinde çalışmak ve idare ve âsâyişe ilişmek” gibi asılsız bahâneler ile bize hücum ettiler.

Ses Yok