Denizli ve Emirdağ Lahikaları I -II | Mektup 173 | 269
(269-270)

Nur Santralı kardeşimiz Hoca Sabri’nin, eskidenberi onun gibi Nurcu refikasının ve mübârek mahdumu Nureddin’in (Yaşar) küçük bir mektublarını aldım. Cenâb-ı Hak, onlara sıhhat ve afiyet ve saadet ihsan eylesin âmin.

Garibdir ki; müstesna olarak her tarafda, yağmura ihtiyaç var iken, bu Emirdağı’na mahsus şiddetli bir yağmur ve emsali görülmemiş fındık kadar taneleri büyük ve ekinlere çok faideli bir dolu geldi. Şimdi yanımda iki Nurcu kardeşler diyorlar ki: “Hem mu’cizatlı Kur’ânın gelmesi ve Afyon’dan bir nüsha “Zülfikâr”ın müsaderesi münâsebetiyle ehemmiyetli bir hücum beklenirken, takdir ile emniyet müdürü tarafından okunmuş; ve üçü, İsmail nâmında üç ehemmiyetli me’murun, aynı vakitte Nurlara tam şâkird ve nâşir olmaları bu yağmura vesile oldu.” Çünkü, şimdiye kadar çok tecrübelerle Risâle-i Nur’un serbest intişariyle belâların ref’i ve ona ilişmek ve susturulmakla belâların gelmesi sâbit olmuş. Hattâ mahkemede isbat edilmiş. Anlaşılıyor ki; bu bahar fırtınasında iki haricî, iki dahilî dört cereyan, herbiri bir maksada göre ve Nurcuların şevkine ve sa’ylerine ilişmek ve yüzlerini dünyaya ve siyasete çevirmek istemelerinden kuraklık başladı, inşâallah yakında ref’ olur.

* * *

(173)

Aziz, Sıddık Kardeşlerim!

Bütün tarih-i beşeriyede kat’iyyen misli görülmemiş ve Kavm-i Lûtun başına yağan semavi taşlardan daha müdhiş taşlar, dinsizlik hesabına milyonlarla ehl-i îmanı ve ma’sûmları edyan-ı semaviye ve kavanin-i İlâhîyye haricine dehşetli vasıtalarla sevkeden bir memleketi semavî taşlarla tokatlamasının bir mukaddemesi olarak, resmî gazetelerin kat’i haber verdikleri bir hadise-i semaviyeyi, âdetime muhalif olarak bir Nur şâkirdi bana haber verdi. Dedim: Yirmi beş sene gazetelerin havadislerini merak etmedim. Fakat bu taşlar, Risâle-i Nur’un dinsizlere ma’nevî tokatlarını temsil ettiği cihette ve beş altı sene evvel ondan haber verdiği için o şâkirde dedim: Git, yalnız o hadiseyi tamamiyle oku, tahkik et. O tahkik etti, geldi. Diyorki: Bu baharda, Rusyanın Vilâdivostok ormanlarına, zemin yüzünde hiç emsali görülmiyen büyüklükte semadan taşlar düşmüş. Ve en büyüğü, yirmi beş metre uzunluğunda ve on metre boyundadır.

Ses Yok