Denizli ve Emirdağ Lahikaları I -II | Mektup 207 | 308
(308-309)

ve muallim Abdurrahman İhsan’ın hasbihal mektubundaki samimi ve ciddi Nura alâkadarlığı ve Tavşanlı Vaizi Osman’ın mektubunda pek samimi ve ciddî iki üç zatın Nur şâkirdliğine kemâl-i ciddiyetle girmeleri ve Eğirdir köylerinde Ali Osman’ın ve Halil İbrahim’in tasdikiyle çok hâlis Nurcuların yetişmesi ve Ankara dârülfünununda Nura ehemmiyetli hizmet eden ve Kastamonu’da mekteb gençlerinden en evvel Nurlara giren ve Ankara’daki Abdurrahmanın oğlu Vahdet’i himaye ve muhafazaya çalışan Araç’lı Abdullah’ın mektubunda tam îmanlı ve dindarane ve müjdekârane yazması ve orada okuyucuların çok olmasıyla ellerindeki risâlenin kâfi olmadığına ve Konyalı arkadaşı Mehmed ile beraber gençler içerisinde Nur neşretmeleri ve Aydın tarafında inşâallah bir Ahmed Feyzi hükmünde Nurlarla gâyet alâkadar Ali Akdağ’ın güzel ve samimi mektubundaki duaları ve tavsifleri ve Nurun te’sirlerini hissetmesi gibi fıkraların mealleri, bizi ve Nur dâiresini tamamıyla mesrur ettiği gibi, bu bayramda da büyük bir ma’nevî hediye olarak kabul ediyoruz. Cenâb-ı Hak onların umumundan razı olsun. Husûsi ve ayrı ayrı mektub yazamadığımdan gücenmesinler.

Husrev’in lâyiha-i Temyiz’e ait mektubunu hiç ilişmeden kabul ettiğim için, sizdeki ayni sûretini Mahkeme-i temyize gönderebilirsiniz. Mâdem sizde bir sûreti vardır, bu mektubu göndermeden “Lâhika”ya da geçsin. Şimdi gelen mektubda “Gençlik Rehberi”nin fiatını siz benden daha iyi bilirsiniz. Bir veya bir buçuk banknottan aşağı olmasın. Husrev’in kalemi “Dördüncü Söz”e başlamasına bin Barekâllah deriz. Allah muvaffak eylesin, âmin!

Safranbolu kahramanı berber Hıfzı; Hüsnü, Yılmaz iki ma’sûm Nurcu mahdumlariyle, ve İnebolu kahramanlarından Ali Osman ve iki Nurcu mahdumlarının bayram tebriklerine mukabil selâm, hem muvaffakıyetlerine dua ederiz.

* * *

(207)

Aziz, Sıddık Kardeşim Re’fet Bey!

Evvelâ: Bazı bize temas eden cüz’î hadiseler münâsebetiyle bir hakîkatı beyân etmek şiddetle ruhuma ihtar edildi. Şöyle ki:

Ses Yok