Denizli ve Emirdağ Lahikaları I -II | Mektup 197 | 295
(295-295)

Yirmi Dokuzuncu Mektub’un Beşinci Kısmı olan



Âyeti münâsebetiyle bir seyahat-ı hayaliye ve yine “Yirmi Dokuzuncu Mektub”un birinci kısmında yalnız (nun) kapısıyla cemâat sırrını gösteren seyahat-ı hayaliye dahi beraber “Sikke-i Gaybiye”nin âhirine veyahut münasib gördüğünüz yere konulsun. Eğer İnâyât “Sikke-i Gaybiye”ye konulmamış ise, onun da bir hülâsasını dercedilmesini size havale ediyorum.


* * *

(197)

Aziz, Sıddık Kardeşlerim,

Mesmuatıma nazaran, Şemsi ve isimlerini söylemeyi münasib bulmadığımız müellifler, “Zülfikâr”dan ve sâir Risâle-i Nur’dan ba’zı kısımları kendi nâmlarına neşretmelerine râzıyım ve helâl ediyorum ve memnun olurum. Onlar da Nur’un şâkirdleridirler, bu sûrette Nurları neşrederler. Yirmi senedenberi çoklar, hattâ büyük hocalar, eserlerinde ve müellifler de Nur’un mes’elelerinden çoklarını almışlar ve alıyorlar. Hattâ değil böyle dost zatları, belki resmî makamları bulunan ve eserler yazan ve Nurların intişarlarına taraftar olmayan ve eserleri revaç bulmak niyetiyle Nur’un neşrine ma’ni olanları dahi helâl ediyoruz. Çünkü onların men’leri başka bir tarzda ve daha faideli intişarına ve fütuhatına vesile oluyorlar. Ben hal-i hazıra bakmadığım için bilemiyorum. İstemiyerek işittim ki: Eser yazan ve Nur’dan çalan resmi büyük zatlar diyorlar: “Risâle-i Nur’u okuyabilirsiniz, başkasına vermeyiniz.” Güya Nurlar onların eserlerini setrettirecek. Halbuki Nurlar, o eserlerdeki hakîkatları tasdik eder, onlara kuvvet ve revaç verir. İnşâallah bir zaman onlar resmen neşrine mecbûr olacaklar. Fakat İzmir’li hâkimin dediği gibi, Risâle-i Nur gizlenmiyor ve başka kitablara benzemiyor ve temellük edilmiyor, nerede bulunursa bulunsun, “Ben Nurdan gelmişim” der.

Hem Risâle-i Nur’un sekiz senedir en mühim parçaları İstanbul’a gidiyordu ve kemâl-i şevkle müellifler okuyorlardı. Esasen Risâle-i Nur ise; ona şâkird olmak şartiyle, herkesin kendi malı gibidir. Isparta’dan hacca giden ve benim bedelime dahi ma’nen haccetmeyi va’deden o mübârek kardeşlerimizi, has şâkirdler dâiresinde bütün ma’nevî kazançlarımıza hissedar etmeğe karar verdik.

Ses Yok