Denizli ve Emirdağ Lahikaları I -II | Denizli Lâhikası Mektup 3 | 5
(5-5)

Tahmin ederim, şimdi küre-i arzda Risâle-i Nur Şâkirdlerinden -kalben ve ruhen ve fikren- daha az sıkıntı çeken yoktur. Çünkü; kalb ve ruh ve akılları îman-ı tahkikî nurlariyle sıkıntı çekmezler; maddî zahmetler ise, Risâle-i Nur dersiyle hem geçici, hem sevablı, hem ehemmiyetsiz, hem hizmet-i îmaniyenin başka bir mecrada inkişafına vesile olmasını bilerek şükür ve sabırla karşılıyorlar. Îman-ı tahkikî dünyada dahi medâr-ı saadettir diye halleriyle isbat ediyorlar. Evet, “Mevlâ görelim neyler, neylerse güzel eyler” deyip metinane bu fânî zahmetleri bâki rahmetlere tebdile çalışıyorlar.

Cenâb-ı Erhamürrâhimîn, onların emsallerini çoğaltsın, bu vatana medâr-ı şeref ve saadet yapsın ve onları da cennet-ül-firdevsde saadet-i ebediyeye mazhar eylesin, âmin!

Said Nursî


* * *

(3)

Aziz, Sıddık Kardeşlerim!

Bu kaza-i İlâhînin adalet-i kaderiye noktasında, yeni talebelerden bir kısım zâtların sırr-ı ihlâsa muvâfık olmıyan dünya cihetini de Risâle-i Nur ile arzu etmesinden, ba’zı menfaat-perest rakibleri karşısında bulup, yirmi beş sene evvel aslı yazılan ve sekiz sene zarfında bir-iki def’a elime geçen ve aynı vakitte kaybettirilen “Beşinci Şuâ” benden uzak bir yerde ele geçmesiyle, o hoca bozması gibi kıskançlar, onunla adliyeyi evhamlandırdılar. Aynı vakit, benim arzu ettiğim yeni harfler ile “Miftah-ül-Îman Mecmuası” yerine “Âyet-ül-Kübrâ” muvafakatım olmadan tab’olması ve nüshaları gelmesi hükümete aksetmiş, iki mes’ele birbiriyle karıştırılmış güya “Kanun-u Medeniyeye” karşı o “Beşinci Şuâ” tab’edilmiş diye ehl-i garaz, bir habbeyi yüz kubbe yaparak gadren bizleri şu çilehâneye soktu. Fakat kader-i İlâhî ise, menfaatimiz için buraya sevketti ve eski zamanlarda ihtiyarî çilehânelerin sevab noktasında, çok fevkınde sevabdar etmek sırrıyle, bizi, ihlâs dersini tam almak ve hakîkaten kıymetsiz olan dünya umuruna karşı alâkalarımızı tâdil etmek için yine Medrese-i Yusufiye’ye çağırdı.

Ehl-i dünya evhamına karşı deriz:

“Yedinci Şuâ” başdan aşağıya kadar îmandır, aldanmışsınız; ve gâyet mahrem tutulan ve şiddetli taharrilerde bizde bulunmayan ve aslı yirmi sene evvel yazılan “Beşinci Şuâ” bütün bütün ayrıdır.

Biz, bunun değil tab’ına, belki bu zamanda hiç kimseye göstermesine razı olmamakla beraber, orada doğru çıkmış bir ihbar-ı gaybîdir, mübareze etmiyor.

* * *
Ses Yok