Denizli ve Emirdağ Lahikaları I -II | Mektup 414 | 550
(550-553)

.....................................

Bu yazı, Demokratlar çıkmadan evvelki zamana bakar; onun için, Nur talebelerinin adedi hakkında müddeiumûmînin dediği gibi yalnız beş yüz bin değil, belki şimdi Türkiye’de milyonları aşmış bulunuyor ve her gün de ziyâdeleşiyorlar.

.............................................

Risâle-i Nur ise, öyle geniş bir mikyas ile intişar ediyor ki, değil yalnız Türkiye’de ve bilâd-ı İslâmiyye’de, hattâ ecnebilerde de iştiyakla istenilir oluyor. Ve Nur’un Talebelerinin şevklerini hiçbirşey kıramıyor. İşte Nur Talebeleriyle Nur Risâleleri ve onların bu büyük hizmet-i Kur’âniyeleri Demokrat Hükümetinin bir büyük hasenesidir ki, mübârek âlem-i İslâm’daki hareket-i İslâmiyye bu hükümet-i demokrasiyi takdir ve tahsinle karşılıyor. Bütün Irak ahali-i müslimesi ki, Arab, Türk, Kürd, İran, bu İslâmî hizmeti ve kudsî mücahedeyi kemâl-i ferah ile karşılıyorlar. Ve Türkiye’deki Türk kardeşlerimiz, garbın yanlış te’siratlarına karşı bunlarla mukavemet gösteriyorlar kanaatindedirler.

İsa Abdülkadir


* * *

(414)

(Risâle-i Nur’un vatana, millete ve İslâmiyet’e büyük hizmetini kabul ve takdir eden Başvekil Adnan Menderes’e Üstad’ın yazdığı bir mektubtur)

Ben çok hasta olduğum ve siyasetle alâkasız bulunduğum halde, Adnan Menderes gibi bir İslâm kahramanı ile bir sohbet etmek isterdim. Hal ve vaziyetim görüşmeye müsaade etmediği için; o sûrî konuşmak yerine bu mektub benim bedelime konuşsun diye yazdım.

Gâyet kısa birkaç esası, İslâmiyet’in bir kahramanı olan Adnan Menderes gibi dindarlara beyân ediyorum:

Birincisi: İslâmiyet’in pek çok kanun-u esasîsinden birisi:


âyet-i kerimesinin hakîkatıdır ki; birisinin cinâyetiyle başkaları, akraba ve dostları mes’ul olamaz. Halbuki şimdiki siyaset-i hazırada particilik tarafdarlığı ile, bir câninin yüzünden pek çok ma’sûmların zararına rıza gösteriliyor.

Ses Yok