Denizli ve Emirdağ Lahikaları I -II | Mektup 365 | 449
(449-450)

ve Hadîs-i Şerifin haber verdiği o müdhiş şahıs kendisi olduğunu hayat ve mematiyle gösteren Mustafa Kemâl’e bir mahrem eserde “Din yıkıcı, Süfyan” dediğimizi ve “kalblerdeki sevgisini bozmağa çalıştığımızı” isnad edip kararnamede mahkûmiyetimize sebeb olduğunu ve Mahkeme-i Temyiz’in Afyon Mahkemesi’nin bu haksız kararını bozmasiyle yeniden görülmeğe başlanan dava af kanunu çıkmasiyle, dosyalariyle ve bütün Nur eserleriyle çürütülmek için mahzene atıldığını ve bilâhare Adliye Bakanlığınca, Sungur’un keşide ettiği telgrafı üzerine, bütün eserlerin verilmesine emir verildiği halde hiçbiri iade edilmeyerek yeniden suç mevzuu olanlarını tefrik etmek; belki tamamını suç mevzuu yapmak istemeleriyle Risâle-i Nur’un tam serbestîsine mâni olmak istediklerini bildiren ve üç seneden beri bizi aldatan böyle eşhasa, Nur’un işlerini bırakmamak için Başbakan ve Adliye Bakanı’nın nazar-ı dikkatlerine arzedilmek üzere bu meâldeki adâletperver Demokratlara istida yazılması, vatan ve millet menfaatine lüzumu var.

Lâfza-i Celâl üzerinde i’cazı gözle görülen Kur’ânımızı almak için istida ile Diyânet Riyasetine müracaat edilmesi gibi, sırf garazla ve ecnebi parmağiyle aleyhimize dönen işkencelerden bizi ve âlem-i İslâm’ı pekçok sevindiren Demokratların dikkat edip Nurcuları kurtarmalarını, hürriyetperver hükümetten rica ederiz.

* * *

(365)

Aziz, Sıddık Kardeşlerim!

Evvelâ: Bütün ruh u canımla geçmiş Mevlid-i Nebeviyenizi tebrik ediyoruz.

Sâniyen: Sizin Nur’un neşrindeki muvaffakıyetinizi âlem-i İslâm tebrik edip alkışlayacak. Şimdi de emareleri görünüyor ki: Ezcümle bir nümunesi: Pakistan Maarif Vekili Nurlar için benim yanıma geldi, Risâle-i Nur’un bir kısmını aldı. “Doksan milyon Müslümanlar içinde neşrine çalışacağım” dedi. Aldı, gitti. Hem bu kadar aleyhimizde münafıklar çalıştıkları halde, hem Avrupa’da, hem Asya’da uzak yerlere Risâle-i Nur’u götürmüşler. Hem Berlin’de Almanlar Zülfikâr’ı aldıkları vakit, bir gazetelerinde alkışlayarak ilân etmişler. Hem dâhilde ehl-i îman, en ziyâde muarızlar olan eski başbakan ve dâhiliye vekili yasak ettikleri Asâ-yı Musa ve Zülfikâr’ı yasaklarına ehemmiyet vermeyerek kemâl-i şevk ile okuyorlar.

Ses Yok