Denizli ve Emirdağ Lahikaları I -II | Mektup 163 | 258
(258-259)

Evet hariçte iki dehşetli cereyana karşı bu kahraman millet, Kur’ân kuvvetiyle dayanabilir. Yoksa, küfr-ü mutlakı, istibdad-ı mutlakı, sefahet-i mutlakı ve ehl-i namusun servetini serserilere ibahe etmesini alet ederek dehşetli bir kuvvetle gelen bir cereyanı durduracak, ancak İslâmiyet hakîkatiyle mezcolmuş, ittihad etmiş ve bütün mazideki şerefini İslâmiyette bulmuş, bu millet dayanabilir. Bu milletin hamiyetperverleri ve milliyetperverleri, herşeyden evvel bu mümteziç, müttehid milletin can damarı hükmünde olan hakâik-i Kur’âniyeyi terbiye-i medeniye yerine esas tutmak ve düstûr-u hareket yapmakla o cereyanı durdurur, inşâallah.

İkinci cereyan: Âlem-i İslâmdaki müstemlekâtlarını kendilerine ısındırmak ve tam bağlamak için bu vatandaki kuvvetli merkeziyet-i İslâmiyeyi dinsizlikle ittiham etmekle bozmak ve Âlem-i İslâmın irtibatını ma’nen kesmek ve uhuvvetlerini bu millete adavete çevirmek gibi bir plânla şimdiye kadar bir derece muvaffak da olmuş. Eğer bu cereyanın aklı başında olsa, bu dehşetli plânı değiştirip hariçteki Âlem-i İslâmı okşadığı gibi; bu merkezdeki İslâmiyet dinini okşasa, hem o da çok istifade eder, hem azim fütuhatını bir derece muhafaza eder, hem bu vatan ve millet dehşetli belâdan kurtulur.

Eğer şimdi siz kâtib-i umûmî olduğunuz hamiyetperver, milliyetperver adamlar, şimdiye kadar cereyan eden ve medeniyet hesabına mukaddesatı çiğneyen usulleri muhafazaya çalışıp, üç dört şahsın inkılâb nâmında yaptıkları icraatı esas tutarak mevcud haseneleri ve inkılâb iyiliklerini onlara verip ve mevcud dehşetli kusurları millete verilse, o vakit üç dört adamın seyyiesi üç dört milyon seyyie olup bu kahraman ve dindar milleti İslâmın ordusu olan Türk Milletinin geçmiş asırlardaki milyarlar şerefli merhum ordularına ve milyonlarla şehidlerine ve milletine büyük bir muhalefet ve ervahına bir ma’nevî azab ve şerefsizlik olmakla beraber; o üç dört inkılâbcı adamın pek az hisseleri bulunan ve millet ve ordunun kuvvet ve himmetiyle vücut bulan haseneleri o üç dört adama verilse, o üç dört milyon iyilikler, üç dört haseneye inhisar edip küçülür, hiçe iner; daha dehşetli kusurlara kefaret olamaz.

Salisen: Size karşı elbette çok cihetlerde dahilî ve haricî muarızlar var. Ben, dünya ve siyasetin haline bakmadığım için bilemiyorum. Fakat beni bu sene de çok sıkıştırdıkları için mecbûriyetle sebebine bakdım ki, size karşı bir muarız çıkmış. Eğer o muarız mükemmel bir reis bulup hakâik-i îmaniye nâmına çıksa idi, birden sizi mağlub ederdi. Çünkü bu milletin yüzde doksanı, bin senedenberi an’ane-i İslâmiye ile, ruh ve kalb ile bağlanmış. Zâhiren muhalif fıtratındaki emre itaat cihetiyle serfüru etse de, kalben bağlanmaz.

Ses Yok