Denizli ve Emirdağ Lahikaları I -II | Mektup 61 | 139
(139-140)
(61)

Muhterem, Sevgili, Mübârek Kardeşlerim!

Risâle-i Nur Talebelerine beyân ediyorum ki: “Risâle-i Nur” bir ibrişimdir ki, kâinat ve kâinattaki mevcudatın tesbihatları onda dizilmiştir. “Risâle-i Nur” âhize ve nâkile ile mücehhez bir radyoyu Kur’âniyedir ki; onun tel ve lâmbaları, ayine; tel ve bataryaları hükmündeki satırları, kelimeleri, harfleri öyle intizamkârane ve îcazkârane bastedilmiştir ki; yarın her ilim ve fen adamları ve her meşreb ve meslek sâhibleri ilim ve iktidarları mikdarında âlem-i gayb ve âlem-i şehadetten ve ruhaniyat âleminden ve kâinattaki cereyan eden her hadisattan haberdar olabilir. “Risâle-i Nur” mü’minlere; Kur’ândan hedaya-yı hidayet, kevneyn-i saadet, mazhar-ı şefaat ve feyz-i Rahmandır.

“Risâle-i Nur” kâinata, baharın feyzini veren bir âb-ı hayat ve ayn-ı rahmet ve mahz-ı hakîkat ve bir gülizar-ı gülistandır.

“Risâle-i Nur” lütf-ü Yezdan, kemâl-i îman, tefsir-i Kur’ân ve bereket-i ihsandır.

“Risâle-i Nur” kâfire, hazan; münkire, tufan; dalâlete düşmandır.

“Risâle-i Nur” bir kenz-i mahfî ve bir sandukça-i cevher ve menba-i envardır.

“Risâle-i Nur” hakâik-i Kur’ân ve mi’rac-ı îmandır.

“Risâle-i Nur” Kur’ân ve Hadîsden sonra sertac-ı evliya, sultan-ül eser ve zübdet-ül meani ve atayâ-yı İlâhi ve hedâyâ-yı Sübhâni ve feyyâz-ı Rahmanidir.

“Risâle-i Nur” bir bahr-ı hakâik ve bir sırr-ı dekaik ve kenz-ül maarif ve bahr-ül mekârimdir.

“Risâle-i Nur” hastalara şifahâne-i hikmet ve mâ-i zemzem, sağlara maişet-i hakîkat ve râh-ı reyhan ve misk-i anberdir.

“Risâle-i Nur” mev’id-i Ahmedî (A.S.M.) ve müjde-i Haydarî (R.A.) ve beşaret ve teavün-ü Gavsî (K.S.) ve tavsiye-i Gazalî (K.S.) ve ihbar-ı Farukî (K.S.)dir.

“Risâle-i Nur” Şems-i Kur’ân-ı Mu’ciz-ül beyânın elvan-ı seb’ası, “Risâle-i Nur’un” menşur-u hakîkatında tam tecelli ettiğinden, hem bir kitab-ı şeriat, hem bir kitab-ı dua, hem bir kitab-ı hikmet, hem bir kitab-ı ubudiyet, hem bir kitab-ı emr-ü davet, hem bir kitab-ı zikir, hem bir kitab-ı fikir, hem bir kitab-ı hakîkat, hem bir kitab-ı tasavvuf, hem bir kitab-ı mantık, hem bir kitab-ı İlm-i Kelâm, hem bir kitab-ı İlm-i İlâhîyat, hem bir kitab-ı teşvik-i san’at, hem bir kitab-ı belâgat, hem bir kitab-ı isbat-ı vahdaniyet; muarızlarına, bir kitab-ı ilzam ve iskattır.

“Risâle-i Nur” Kur’ân semalarından bir sema-yı ma’nevîyenin güneşleri, ayları ve yıldızlarıdır. Nasılki zâhiren, perde-i esbab olan Güneşden, Kamerden ve kevkeb-i münirden bütün kâinat tenevvür ve tezyin ve bütün eşya neşv ü nema ve hayat buluyor.

Ses Yok