Denizli ve Emirdağ Lahikaları I -II | Mektup 378 | 462
(462-462)
(378)

Bu sene Mısır radyosu perşembe gecesi Mi’rac’dan çok bahsetmesinden hem perşembe ve hem de cuma gecesi Mi’rac yaptım.

Sâniyen: Bizden müsadere edilen İşârât-ül İ’caz’ı Afyon jandarma kumandanlarından birisi hiddet etmiş ki, bunun gibi ilmî ve eskiden yazılmış bir eseri ne hakla müsadere ediyorlar. Ve Afyon Müddei umûmîliği iadesine karar vermiş. Ve bize cuma günü ve Mi’rac günü Hayri’yi çağırmışlar ve iade etmişler. Bunu da Tarsus’taki iade misillû Nurların intişarına set çekilmeyeceğine bir işâreti Mi’raciye diye kabûl ettik. İnşâallah Kur’ânımızı ve diğer Risâlelerimizi Afyon’dan alacağız. İstanbul’da savcılığa verilen bir kısım Rehberlerimiz başta Eski Said’in mühim bir talebesi Avukat Mehmed Mihrî ve dava vekili damadı Âsım olarak demişler ki: “Elli avukat ile beraber bu mes’ele için mahkemeye gireceğim. Fakat inşâallah ona hacet kalmadan ve mahkemeye düşmeden alacağım.”

Sâlisen: “Haşirdeki Mahkeme-i Kübrâ’ya Şekva” nâmındaki ve yirmi sekiz sene evvel Meclis-i Meb’usana hitaben yazılan ve o vakit tab’edilen on maddelik namaza dâir parça ve bir de Mustafa hakkında dört sene evvel reîsicumhura yazılan üç maddelik parça, şimdi bu zamanda Ankara’da ba’zı meb’usların nazarına ve îmanlı hükümet erkânına göstermek niyetiyle Ankara’ya gönderilmiş. Size de beray-ı malûmat gönderiyoruz.

Râbian: Dinar Baraklı köyünden Mehmed Çavuş ve kardeşi bir adamla beraber yanıma geldiler. Pek ciddî gördüm, sonra bana bir mektubunda bir şey yazıyor ve bir parça mektubunu leffen gönderiyorum. Bu kardeşimiz ba’zı şeyler soruyor. Risâle-i Nur suallere ihtiyaç bırakmıyor ve benim bedelime herşeye cevap veriyor. Yalnız çocuk tâziyesine dâir Risâlede


ye dâir sualinde bir kısım eski tefsirler demişler: “Cennette çocuktan gâyet ihtiyara kadar herkes otuz üç yaşında olacak.”

Ses Yok