Denizli ve Emirdağ Lahikaları I -II | Mektup 440 | 588
(588-591)
(440)

Reisicumhur’a ve Başvekil’e

Kabir kapısında ve seksen küsur yaşında, birkaç hastalıkla hasta bulunan ve ölüme kendini yakın gören bir biçâre garib ihtiyar der ki: Size iki hakîkatı beyân ediyorum:

Evvelâ: Sizlerin Pakistan ve Irak’la gâyet muvaffakıyetkârâne ittifakını, bu millete kemâl-i samimiyetle, sürûr ve ferah ile kazanmanızı bütün ruh u canımızla tebrik ediyoruz. Bu ittifakınızı, inşâallah dört-yüz milyon İslâm’ın sulh-u umûmîyesine ve selâmet-i âmmenin te’minine kat’i bir mukaddeme olarak ruhumda hissettim. Ve namaz tesbihatındaki kuvvetli bir ihtar ile bunu size yazmaya mecbûr kaldım. Otuz-kırk seneden beri dünyayı ve siyaseti terkettiğim halde, şiddetli bir alâka ile bu ihtarı kalbînin sebebi: Elli seneden beri îmanı kurtarmak için gâyet kısa bir yolu bulan ve Kur’ânın bu zamanda bir mu’cize-i ma’nevîyesi olan Risâle-i Nur’un Arabistan ve Pakistan’da her yerden daha ziyâde te’siratı olduğu ve makbul olması, hattâ aldığımız habere göre, mahkemece tesbit edilen mikdarın üç misli Risâle-i Nur’un talebelerinin o havâlide bulunmalarıdır. Bu sır için âhir hayatımda kabir kapısında bu netice-i azîmeyi görmek ve beyân etmeye ruhen mecbûr oldum.

Sâniyen: Irkçılık fikri, Emevîler zamanında büyük bir tehlike verdiği ve hürriyetin başında “kulüpler” sûretinde büyük zararı görülmesi ve birinci Harb-i Umûmîde yine ırkçılığın isti’mali ile mübârek kardeş Arab’ların mücahid Türklere karşı zararı görüldüğü gibi, şimdi de uhuvvet-i İslâmiyeye karşı isti’mal edilebilir ve istirahat-ı umûmîye düşmanları gizli dinsizler, yine o ırkçılıkla büyük zarar vermeğe çalıştıklarına emâreler görünüyor. Halbuki menfî hareketle başkasının zarariyle beslenmek, ırkçılığın seciye-i fıtrîsi olduğu halde; evvelâ başta Türk milleti dünyanın her tarafında müslüman olduğundan onların ırkçılıkları İslâmiyetle mezcolmuş, kâbil-i tefrik değil. Türk, Müslüman demektir. Hattâ Müslüman olmayan kısmı, Türklükten de çıkmışlar. Türk gibi Arablarda da Araplık ve Arab milliyeti İslâmiyetle mezcolmuş ve olmak lâzımdır. Hakîki milliyetleri İslâmiyettir. O kâfidir. Irkçılık, bütün bütün bir tehlike-i azîmdir. Sizin bu def’aki Irak ve Pakistan’la pek kıymetdar ittifakınız, inşâallah bu tehlikeli ırkçılığın zararını def’edecek ve dört beş milyon ırkçıların yerine, dört yüz milyon kardeş Müslümanları ve sekiz yüz milyon sulh ve müsaleme-i umûmîyeye şiddetle muhtaç Hıristiyan ve sâir dinler sâhiblerinin dostluklarını bu vatan milletine kazandırmaya tam bir vesile olacağına, ruhuma kanaat geldiğinden size beyân ediyorum.

Ses Yok