Denizli ve Emirdağ Lahikaları I -II | Mektup 440 | 589
(588-591)

Sâlisen: Altmış beş sene evvel bir vali bana bir gazete okudu. Bir dinsiz müstemlekât nâzırı Kur’ânı elinde tutup konferans vermiş. Demiş ki: “Bu, İslâmların elinde kaldıkça, biz onlara hakîki hâkim olamayız, tahakkümümüz altında tutamayız. Ya Kur’ânı sukut ettirmeliyiz veyahut Müslümanları ondan soğutmalıyız.”

İşte bu iki fikirle, dehşetli ifsad komitesi bu biçâre, fedakâr, ma’sûm, hamiyetkâr millete zarar vermeye çalışmışlar. Ben de altmış beş sene evvel bu cereyana karşı, Kur’ân-ı Hakîm’den istimdad eyledim. Hakîkate karşı kısa bir yol ve bir de pek büyük bir Dâr-ül-fünun-u İslâmiyye tasavvuru ile, altmış beş senedir, âhiretimizi kurtarmak ve onun bir fâidesi olarak hayat-ı dünyeviyemizi de istibdad-ı mutlaktan ve dalâletin helâketinden kurtarmaya ve akvam-ı İslâmiyenin mabeynindeki uhuvvetini inkişaf ettirmeye iki vesileyi bulduk:

Birinci Vesilesi: Risâle-i Nur’dur ki; uhuvvet-i îmaniyenin inkişafına kuvvet-i îman ile hizmet ettiğine kat’i delil, emsalsiz bir mazlûmiyet ve âcizlik hâletinde te’lif edilmesi ve şimdi âlem-i İslâm’ın ekserî yerlerinde ve Avrupa ve Amerika’ya da te’sirini göstermesi ve ihtilâlcilere ve dinsiz felsefeye ve otuz seneden beri dehşetli bir sûrette maddiyyun ve tabiiyyun gibi dinsizlik fikrine karşı galebe çalması ve hiçbir mahkeme ve ehl-i vukuf dahi onları cerhedememesidir. İnşâallah bir zaman da, sizin gibi uhuvvet-i İslâmiyenin anahtarını bulan zâtlar, bu mu’cize-i Kur’âniyenin cilvesini âlem-i İslâm’a işittireceksiniz.

İkinci Vesilesi: Altmış beş sene evvel Câmi-ül Ezher’e gitmek istiyordum. Âlem-i İslâm’ın medresesidir diye, ben de o mübârek medresede bir ders almaya niyet ettim. Fakat kısmet olmadı. Cenâb-ı Hak rahmetiyle bir fikir ruhuma verdi ki: Câmi-ül-Ezher Afrika’da bir medrese-i umûmîye olduğu gibi; Asya, Afrika’dan ne kadar büyük ise, daha büyük bir dâr-ül-fünun, bir İslâm üniversitesi Asya’da lâzımdır. Tâ ki İslâm kavimlerini, meselâ Arabistan, Hindistan, İran, Kafkas, Türkistan, Kürdistan’daki milletleri, menfî ırkçılık ifsad etmesin. Hakîki, müsbet ve kudsî ve umûmî milliyet-i hakîkiye olan İslâmiyet milliyeti ile

Ses Yok