Denizli ve Emirdağ Lahikaları I -II | Mektup 427 | 571
(571-574)

Dördüncü İftirası: Said Nursî ba’zı kadınlara şeytandır demiş.

Bu iftiranın aslı: “Eskiden büyük şehirlerde açık-saçık, çıplaklık derecesinde hususan yarım çıplak Hıristiyan kızları şeytan kumandasında ahlâk-ı İslâmiyeye zarar veriyorlar.” İşte böyle birkaç tane açık gezenler hakkındaki bir sözü başka sûrete çevirip mutlak kadınlara teşmil ederek tabiri çirkinleştirip isti’mal etmesi, pek çirkin ve zâhir bir iftiradır. Kadınlarla muhavere nâmındaki risâlemde: Kadınlara büyük bir hürmet ve ehemmiyet ve kıymet verdiğimi hattâ şefkat cihetinde erkeklerden pek ileri olduklarından Risâle-i Nur’un mühim bir esası şefkat olduğundan, bu mübârek hemşirelerimi “Muhterem Hemşirelerim” nâmiyle yâdediyorum. Onların samimiyet ve ihlâslarını ziyâde görüyorum...

Beşinci Hakaretkârâne İftirası: Gerilemek ve irtica, yâni İslâmiyet ahkâmına, ahlâkına dönmek ma’nasıyla “Mel’un fikir” tabiri kullanması; küre-i arzı titretecek kâfirane bir iftira olduğu gibi, yalnız Ispartalılara ve Nur talebelerine değil, belki âlem-i İslâm’a karşı bir ihânettir.

Çok hasta ve çok ihtiyar
Said Nursî


* * *

(427)

(Üstadımızın köylerde dolaştığına dâir çıkarılan uydurma habere karşı bir cevabtır; mûcib-i merak hiçbir şey yoktur.)

Üstadımız Said Nursî’nin iki seneden beri misafir bulunduğu Isparta emniyetine bir ma’rûzatımızdır.

1— Üstadımız Said Nursî otuz seneden beri bu Anadolu memleketinde gezdiği bütün vilâyet ve kazalarda kendisini zabıtanın bir misafiri olarak telakki etmiş ve zabıta efradı dâima dostane ve himayetkârâne muamele göstermiştir. Kur’ânın hakîki ve parlak bir tefsiri olan Risâle-i Nur’u Isparta’da otuz sene evvel te’life başlayan Üstadımız hakâik-i îmaniyeye gâyet te’sirli bir sûrette hizmet etmekle tamamen âhirete müteveccih olan bu hizmetinin dünyevî bir fâidesi olarak, îman sebebiyle kalblerde fenalığa karşı dâimî bir yasakçı bırakmıştır. Onun neticesidir ki, âsâyişin te’minine vesile olmuştur.

Ses Yok