Denizli ve Emirdağ Lahikaları I -II | Denizli Lâhikası Mektup 76 | 50
(50-50)

Çünkü bize zulmedenler, ellerinde hayat ve medeniyeti ve lezzeti tutup, bizi o tarz-ı hayata ehemmiyet vermemekle ittiham edip, mes’ul ederler, hattâ îdam ve ağır ceza ile hapse sokmak isterler. Fakat kanunca sebep bulamıyolar. Biz dahi elimizde hayât-ı bâkıyenin mukaddamesi ve perdesi olan mevti ve ölümü tutup, onların başlarına vurup intibaha getirmek ve onların hakîki mes’uliyet ve mahkûmiyetten ve îdam-ı ebedî ve dâimî haps-i münferidden kurtulmalarına bütün kuvvetimizle çalışıyoruz. Hattâ Ankara’ya giden şiddetli risâleler sebebiyle en ağır ceza nefsime verilse, fakat ceza verenler o risâleler ile ölümün îdamından kurtulsalar; hem kalbim, hem nefsim razı olurlar. Demek, biz onların iki cihanda yaşamalarını istiyoruz, arıyoruz. Onlar bizim ölmemizi istiyorlar, bahâneler arıyorlar. Fakat güneş gibi zâhir ve göz ile görünür gündüz gibi bir hakîkat-ı mevtiye ve her gün insanlarda otuz bin cenaze, ehl-i dalâlet hakkında, otuz bin îdam-ı ebedî otuz bin haps-i münferid fermanlarını, ilâmnamelerini gösterdiklerinden, biz onlara karşı mağlûb değiliz. Ne yaparlarsa yapsınlar.


âyeti, on iki seneden beri en acınacak mağlûbiyetimiz zamanında dahi, cifir ve ebced hesabiyle galibiyetimize aynı tarihiyle müjde ediyor. Mâdem hakîkat budur; biz şimdiden sonra hem mahkemeye, hem halka diyeceğiz ki:

“Bu gözümüz önünde ve bizi bekliyen ölümün îdam-ı ebedîsinden ve karşımızda kapısını açan ve bizi cebr-i kat’i ile çağıran kabrin dâimî karanlık haps-i münferidinden kurtulmağa çalışıyoruz. Hem sizin de o dehşetli ve çâresiz musîbetten kurtulmanıza yardım ediyoruz. Sizin nazarınızda en büyük bir mes’ele-i dünyeviye ve siyasiye, bizim nazarımızda ve hakîkat cihetinde kıymeti pek azdır ve bilfiil vazifedar olmayanlara mâlâyâni ve ehemmiyetsizdir ve kıymeti yoktur. Fakat bizim iştigal ettiğimiz vazife-i zaruriye-i insaniye ise, herkese her zaman ciddî alâkası var. Bu vazifemizi beğenmiyenler ve kaldıranlar ölümü kaldırmalı ve kabri kapamalı!

İkinci ve üçüncü noktalar şimdilik geri kaldı.

* * *
Ses Yok