Denizli ve Emirdağ Lahikaları I -II | Mektup 2 | 59
(59-59)

Elhâsıl: Ya bu adam tam divânedir ki, bu derece dehşetli umur-u dünyaya karşı lâkayd kalıyor, veyahud bu vatanın ve bu milletin en büyük bir saadetine ihlâs ile çalışmak için, hiçbir şeye tenezzül etmez ve ehemmiyet vermez. Öyle ise, bunu ta’ciz ve tazyik etmek, vatan ve millete ve âsâyişe bir nevi ihanettir ve onun hakkında bu çeşit evham etmek, bir divâneliktir.

* * *

(2)

(MÜHİM BİR SUALE CEVABDIR)

Aziz, Sıddık Kardeşlerim!

Büyük memurlardan işimizle alâkadar olanlar sordular ki: Mustafa Kemâl sana üç yüz lira maaş verip Kürdistan’a, vilâyât-ı şarkiyeye, Şeyh Sinusi yerine vâiz-i umumî yapmak teklifini ne için kabul etmedin? Eğer kabul etseydin, ihtilâl yüzünden kesilen yüz bin adamın canlarını kurtaracaktın!

Ben de onlara cevabımda dedim ki: Yirmi otuz senelik hayat-ı dünyeviyeyi yüz bin adam hakkında kurtarmadığıma bedel, yüz bin vatandaşa, herbirisine milyonlar sene hayatı kazandırmaya vesile olan Risâle-i Nur, o zayiatın yerine binler derece fevkinde iş görmüş. Eğer ben kabul etseydim, hiçbir şeye âlet olamayan ve tâbi olmayan ve sırr-ı ihlâsı taşıyan Risâle-i Nur meydana gelmezdi. En mahrem kardeşlerime yazmışım ki, Ankara’ya giden Risâle-i Nur’un şiddetli tokatları için beni idâm eden zâtlar, eğer Risâle-i Nur’la îmanlarını kurtarıp idâm-ı ebedîden necat bulsalar, ben de ruhu canımla onları helâl ediyorum.

Beraatımızdan sonra beni tarassud ile ta’ciz eden polis müdürüne ve iki mülkiye müfettişine ve başka büyük arkadaşlarına karşı o cevabı verdim.

Hem dedim: Risâle-i Nur’un kâbil-i inkâr olmayan bir kerâmetidir ki, yirmi sene mazlumiyet hayatımda, yüzer risâle ve mektublarımda ve binler şâkirdlerinde hiçbir cereyan ile ve hiçbir cemiyet ile ve dahilî ve haricî hiçbir komite ile hiçbir vesile, hiçbir alâka dokuz ay tedkikatta bulunmamasıdır. Hiçbir fikrin ve tedbirin haddi midir ki, bu hârika vaziyeti versin. Birtek adamın, birkaç senedeki mahrem esrarı meydana çıksa, elbette onu mes’ul ve mahcub edecek yirmi madde bulunmaz mı? Mâdem hakîkat budur, ya diyeceksiniz ki, pek hârika ve mağlub olmaz bir dehâ bu işi çeviriyor veya diyeceksiniz ki, inâyetkârane bir hıfz-ı İlâhîdir.

Ses Yok