Denizli ve Emirdağ Lahikaları I -II | Mektup 16 | 81
(80-81)

Dikkat ettim, kanaatım geldi. Bir emaresi şudur ki:



cifir ve ebced hesabiyle, tam tamına nifakın dört mertebesinin tarihlerine tevafuk ile parmak basıyor. Şöyle ki:


Şeddeler sayılır, eğer okunmayan hemzeler ve deki okunmayan “ ” sayılmazsa, tam tamına bin üç yüz altmış iki ederek bu seneye parmak basar. Eğer



deki şedde, bir nun bir lâm-ı asli hesab olsa bin üç yüz kırk iki ederek, Birinci Harb-i Umûminin dehşetli nifakları netice veren tarihine tam tamına tevafukla haber verir. Eğer şedde iki nun sayılsa, okunmayan hemzeler ve “ ” de sayılsa bin üç yüz yetmiş altı ederek, bu zulümatlı nifakın sukut mertebesine ve çok Âyetlerde “Nur” ile karşılaştırılan



kelimesinin makam-ı cifrisi olan bin üç yüz yetmiş ikiye dört farkla tevafuk ederek haber verir. Eğer okunmayanlar sayılsa ve



’daki şedde lâm-ı aslî olsa, tam tamına bin üç yüz altı ederek küfür ve nifakın dehşetli fırtınalarının tarihine tevafukla parmak basar gördüm. Evet iki “ ” dört yüz; üç “ ” , iki “ ” üç yüz; bir “ ”, iki şeddeli “ ” lar üç yüz; bir “ ” bir “ ” yüz; diğer “ ”, bir “ ” , bir “ ” o da yüz, iki “ ” o da yüz; yekûnu bin üç yüz. Bir “ ” , bir “ ” elli, şeddeli “ ” sekiz ve iki (medde), iki hemze dört; mecmuu bin üç yüz altmış iki eder. Öteki üç adedi de kıyas edilsin.

Hem on ikinci ve on üçüncü sahifelere dikkatle baktım, gördüm ki: Risâle-i Nur’a ve şâkirdlerine ve muarızlarına o derece mutabık geliyor ki; değil yalnız bir ma’na-yı işarî ile bir remizdir, belki bu asra bakan ma’na-yı sarihiyle husûsi bakar, küllî ma’nasına mümtaz bir ferd olarak dahil eder diye kat’i anladım, hadsiz şükrettim. Bu hizmet-i nuriyede şimdiye kadar başımıza gelen belâlar yüz derece ziyâde olsa, yine ucuzdur; biz kazanıyoruz. O belâlar, ehemmiyetsiz fâni şişelerimizi ve cam parçalarımızı kırmalarıyle, bâki ve uhrevî elmasları bize kazandırıyorlar diye sabır içinde şükretmeliyiz ve sevinmeliyiz bildim.

Hem beni bu sekizinci def’adaki zehirlendirmeleri dahi yine akîm kaldığını size beşaret veriyorum


Gavs-ı A’zamın te’minatı, yine tahakkuk eyledi.

Ses Yok