Denizli ve Emirdağ Lahikaları I -II | Mektup 63 | 142
(142-142)
(63)

RİSALE-İ NUR

Bu Nur, eser-i tefsiridir o semâvi kitabın,

İlân eder hakîkatı, emr-i hakkı bildirir

İsyanlara, zulümlere ma’rûz olan cihanın

Bu asırda göz yaşını nur saçarak dindirir.

• • •

Bu eserdir muzdarib gönüllere teselli.

Bu kararsız âlemin her buhranında nur saçar.

Bu eserdir her zulmette selâmetin rehberi.

Ehl-i îman bu sayede, bu eserle hür yaşar.
• • •

Ma’sûmlara bir öğüddür, gençlerin de rehberi;

Her mazluma ağlama der, güleceksin yarın sen.

Tesellisi çok yücedir, ibretlidir dersleri,

Beli bükük ihtiyara müjde verir derinden.

• • •

Bu eserdir insanları dehşetlerden dûr eden.

Kudret eli hâmisidir, hayret-feza hükmü var.

Muannidler teslim olur hükmüne mağrur iken.

Her serseri feylesofu meftun eden nuru var.

• • •

Bu nur eser her bilginin, her mü’minin sertacı.

Derdlilerin dermanıdır, her münkiri tokatlar.

Şirklerin hem hedimidir, hem her kaygu ilâcı.

Zındık, zâlim ilişirse başında volkan patlar.

• • •

Ey güç yetmez dehşet veren hâletlerden ağlayan!

Fânilere aldanarak kırıldıkça bağırma.

Ey zailden, âcizlerden meded umup bağlanan!

Gir bu Nurun âlemine, fânileri çağırma...

• • •

Ayıl artık gaflet sarhoşluğundan, durma uyan!

Hevesâtın bir ejderdir, kalbini kemirecek...

Yarın mes’ud olacaktır yoklukta Hakk’ı bulan.

Nura ver nakd-i ömrü, yarın sana verilecek;

Huzuruna uhrada ihtişamlar serilecek.

Risâle-i Nur’un Kusurlu Hâdimi
Zekâi


* * *
Ses Yok