Denizli ve Emirdağ Lahikaları I -II | Mektup 88 | 182
(182-182)

“Said’in vücûdu ortadan kalkmalı, hadisesi var.” İşte gizli düşmanlarım, bunun gibi, bu fikirlerinden istifade ederek, mutemed hizmetçilerimi dağıtmakla fırsat bulup beni zehirlediler. Ve bu gibi me’murlardan kuvvet alıyorlar. Fakat hıfz ve inâyet-i İlâhîyye, bu su-i kasdleri de akîm bırakdı. İnşâallah dâima inâyet himayet edecek, bütün plânlarını akîm bırakacak.

* * *

(88)

(DÂHİLİYE VEKİLİ İLE BİR HASBİHALDEN BİR PARÇADIR)

Hiçbir tarihde ve zemin yüzünde emsali vukubulmayan bir zulme ve on vecihle kanunsuz bir gadra ve tazyike hedef olmuşum. Şöyleki:

Hem şiddetli, hem su-i kasd eseri olarak zehirlemeden hasta; hem gâyet zaif, yetmiş bir yaşında (şimdi seksen yedi), hem kimsesiz acınacak bir gurbette; hem sako, hem fanilâ ve pabucunu satmakla maişetini te’min eden fakir-ül-hal; hem yirmi beş sene münzevi olmasından, binden ancak tam sâdık bir adam ile görüşebilen bir merdümgiriz, mütevahhiş; hem yirmi sene hayatını ve eserlerini üç mahkeme ve Ankara ehl-i vukufu inceden inceye tedkikden sonra bil’ittifak beraatına ve eserleri vatana millete zararsız olarak menfaatli olmasına karar verilmiş bir ma’sûm; hem eski Harb-i Umûmîde ehemmiyetli hizmet etmiş bir evlâd-ı vatan; hem şimdi bu milleti, bu vatanı anarşilikten ve ecnebi ifsadlarından kurtarmak için, meydandaki te’sirli âsâriyle bütün kuvvetiyle çalışan bir hamiyetperver ve mahkemede yetmiş şahid ile isbat edildiği gibi, yirmi beş senede bir tek gazeteyi okumıyan, merak etmeyen ve yedi sene İkinci Harb-i Umûmîye bakmayan, sormıyan, bilmiyen ve eserlerinde kuvvetli delillerle siyasetten bütün bütün alâkasını kestiğini isbat eden ve dünyanıza karışmadığını adliyeleriniz resmen itiraf ettiği bir zararsız adam; hem âhiretine ve ihlâsına zarar gelmemek için şiddetli teveccüh-ü âmmeden kaçan ve kardeşlerinin onun hakkındaki hüsn-ü zanlarından ve medihlerinden çekinen, beğenmiyen bu biçâre Said’e; başda Dahiliye Vekili olan Sen, Afyon Valisini ve Emirdağ Zabıtasını musallat edip, her gün bir ay haps-i münferid azabını çektirmek ve tecrid-i mutlak içinde tek başiyle bir haps-i münferidde durmaya mecbûr etmek, hangi maslahatınız iktiza eder? Hangi kanun bu dehşetli gadre müsaade eder? diye, hukuk-u umûmîyeyi muhafaza eden adliyenin yüksek dâiresi vasıtasiyle dahiliye vekiline beyân ediyorum.

Zulmen bütün hukuk-u medeniyeden
ve insaniyeden ve yaşamak hakkından
mahrum edilen
SAİD NURSÎ


* * *
Ses Yok