Denizli ve Emirdağ Lahikaları I -II | Mektup 103 | 200
(200-200)

Yoksa, ba’zı enaniyetli hocalarımız gibi, kıskançlık damariyle neşrine ve tervicine çalışmaları meşûkdur. Her ne ise, inâyet-i İlâhîyyeye havaledir.


* * *

(103)

Aziz, Sıddık Kardeşlerim!

Evvelâ: Tâhirî’nin, İstanbul’a gitmesi, İnşâallah hayırdır. Ve Husrev’in pek çok vazifelerini tamamen yapması.. kanaatım geldi ki; Barlada bulunduğum zaman bütün yazanların tashihatını ve te’lif hizmetini yapmamda tahakkuk eden büyük inâyet ve harika muvaffakıyet, aynen Husrevde, yardımcılarında dahi nümunesi var.

Saniyen: Tâhirî’nin, Denizli hapsinde, unutulmaz halîsane hizmeti ile ve Nurlara sarsılmaz sadakatiyle ve yanılmaz zekâvetiyle ve çekilmez bahadırlığiyle, dâire-i Nurda ehemmiyetli makamı için, bütün bu def’aki mektubunu “Lâhika”ya geçirdik. Başda Nurun şâkirdlerinden vâlidesi Zübeyde olarak, akrabasına ve rüfekasına selâm ederim. Cenâb-ı Hak, onlardan ebeden razı olsun, âmin!

Salisen: Nesli Kureyşîlerden Ahmed Kureyşî, muhterem pederiyle ve ammizadesi Ahmed ile Nurların has nâşir ve talebelerinden olması, o havali şâkirdlerinin nâmına Nurlar hakkında güzel manzum fıkraları “Lâhika”ya girdi. Cenâb-ı Hak, onları muvaffak eylesin.. âmîn.

Râbian: Eğridir kasabasında, isimlerini yazmadığım gâyet ehemmiyetli kardeşlerimiz var. Onlara ve Mehmed Sabri gibi büyük santrala istinaden ve Sabrinin yazısına benzettiğim dikkatli ve güzel ifadeli bir mektubu çalışkan ve ciddî kardeşlerimizden çilingir Ali’den aldım. Onun arzusiyle aynını “Lâhika”ya geçirdik. Ona ve onu çalıştırana Mâşâallah ve veffakakümüllah deriz.

* * *
Ses Yok