Denizli ve Emirdağ Lahikaları I -II | Mektup 140 | 229
(227-229)

İnşâallah, Cenâb-ı Hak onun vazifesini dünyada gördürecek Nur dâiresinde çok Hasan Feyzi’leri yetiştirecek. (Hâşiye)

Yalnız o mübârek kardeşimiz, benim gibi resmî ilâçlardan çekinmediği için bir sehivdir. Ben ondan ziyâde ızdırabda iken, “Nurcuların duası yeter” diye maddî ilâçları aramadım ve hastalık hakkında kimsenin fikrini alıp evham etmedim. O merhum kardeşimiz, bu noktada bana muvafakate muvaffak olamamış. Nurlar hakkında parlak fıkralarında, bu biçâre kardeşine kendini kurban etmeğe söz verdiğinden ve Nur vazifesini acele yapmasiyle istirahat âlemine gitti. Ben, hem onun akrabasını, hem Muharrem gibi kıymetli, ciddî talebelerini ve Denizli ve civarı Nurcularını tekrar tâziye edip, bizler gibi onlar da o merhumu hasenatlarına hissedar ederek hasenat cihetinde ölmemiş gibi defter-i hasenatına haseneler yazdırsınlar diyerek umum onlara binler selâm ve ona binler rahmet deriz.

Râbian: Bir zaman bin kalemle nurlara çalışan Sava kahramanlarından ve Nurun ehemmiyetli şâkirdlerinden Mustafa Yıldız’ın hüdhüd misal kuşu “Hüdhüd-ü Süleymanî” nev’inde Nur işleri hakkında harika vaziyetleri göstermek acib değil, çok emsali var. Kuşların Nurlarla alâkadarlıkları, çok hadiselerle tahakkuk etmiş.

Hapishanede, hakîkaten şahsıma ve nurcuların ittihadına ve mahpusların Nurcularla tevafukuna unutulmayacak derecede Hilmi ile hizmet eden ve memleketinde hapisten evvel ve sonra kahramanane çalışan ve ismine tam mutabık Sâdık Bey’in, akrabasiyle, validesiyle tebrikine ve benim nâmıma orada kurban kestiğine mukabil, bin Barekâllah ve Maşaallah deriz. Ve onunla Risâle-i Nur’a hem talebe ve bize selâm gönderen Sâlih oğlu Osman’a hem selâm ederiz, hem Nur dâiresinde kabul edildi, deriz.


Hâşiye: Bu merhum kardeşimizin Nur’a aid müteaddid vazifelerini tamamen görecek ve şâkirdlerin tensibiyle ve meşveretiyle intihab edilecek bir yeni kahraman bulununcaya kadar, o vazifeleri taksim-ül-â’mal sûretinde herbir şâkird bir vazifesini yapmağa başlasın. Demirbaş Ali Osman, bu vazife Isparta’da sana düştü. Hem oradaki kardeşlerin meşvereti ile, onun yeri boş kalmamak için Nurla onun gibi çok alâkadar birisi, şimdilik Denizli Husrevi vaziyetini alsın. Ona hediye ettiğim takkeyi muhafaza etsin, tâ hakîki sahib çıkasıya kadar.

Ses Yok