Denizli ve Emirdağ Lahikaları I -II | Mektup 195 | 292
(292-292)

Hem şimdiye kadar onların bize karşı az tazyikleri neticesinde ehemmiyetli hayırlar olmuş. Şimdi bir maslahat için bütün bütün serbest olarak her tarafa neşretmek, belki (Sırran Tenevveret) sırrına münafi olduğundan, bir derece ihtiyat tavsiyelerinde bir hayır var.

Salisen: Daday’lı ehemmiyetli muallimlerden ve kıymetli Nur nâşirlerinden Hâfız Hasan’ın ve Nurcu iki mübârek mahdumlarının, Doktor Hakkı ve Hüsnü ve Araç’lı Tahir’in ve Daday’daki Fuad gibi kıymetli kardeşlerimizin bayram tebriklerine mukabil, ruh u canımızla hem geçmiş bayramlarını, hem Nur hizmetinde sebatkârane muvaffakıyetlerini tebrik ediyoruz. Ve mektubunu Lâhika’ya geçmek için leffen gönderiyoruz.

Râbian: Nur kahramanlarından Re’fet kardeşimiz, kendi sisteminde gâyet ehemmiyetli Abdül’ahad nâmında bir büyük hocayı, Risâle-i Nur’a tam bağlı bir kardeşi İstanbul’da bulmuş. Cenâb-ı Hak, ikisini de dâima muvaffak eylesin, âmin!

Hâmisen: Bir miktardır hiç görmediğim bir tarzda pek şiddetli bir alâka ile, çoktan görmedikleri peder, validelerine hararetli bir iştiyak ile ellerine sarılmaları gibi, iki yaşından on yaşına kadar ma’sûm çocuklar, paytonla gezdiğim vakit beni görünce, aynen öyle uzaktan koşup benim ellerime sarıldıklarının ne hikmeti var diye hayret ediyordum. Birden ihtar edildi ki: Bu küçücük ma’sûmlar taifesi, bir hiss-i kablelvuku ile ileride Risâle-i Nur ile saadeti bulacaklarını ve tehlike-i ma’nevîden kurtulacaklarını, belki de içinde çokları şâkird olacaklarını ve buranın maddi ma’nevî havasına imtizaç edemediğim için menfilere verilen serbestiyet münâsebetiyle buradan gitmemekliğim için lâkayd olan büyüklerin bedeline, “bizler Nur dâiresindeyiz, bizi bırakma, gitme” gibi bir ma’na var, hissettim.

* * *

(195)

Kardeşlerim!

Merak etmeyiniz ve Nur’un fevkalâde perde altındaki fütuhatına kanaat ediniz. Şimdiye kadar hiç bir eserin böyle ağır şerait altında bu derece te’sirli intişarını tarih göstermiyor. Hem tam serbestiyet verilmemesinin sebebi ve hikmeti, Nurların fevkalâde kuvvetinden korkuyorlar.

Ses Yok