Denizli ve Emirdağ Lahikaları I -II | Mektup 203 | 301
(300-301)

Benim hiç haberim yoktu. Halbuki Molla Taha ve Hacı İlyas beni tecrübeye karar verdikleri ve nöbetle beni tarassud ettiklerini bir saat seyahat sonunda itiraf edip dediler: “Senin bu haline hayret ettik, hiç bakmadın.” Dedim: “Lüzumsuz, geçici, günahlı zevklerin akibeti elemler, teessüfler olmasından istemiyorum.”

Hem bütün tarih-i hayatımda hediyeleri kabul etmek ve minnet altına girip halkın sadaka ve ihsanlarını almaktan çekindiğimi, benimle arkadaşlık edenler bilirler. Nurların ve hizmet-i îmaniye ve Kur’âniye-nin şerefini ve selâmetini himaye etmek için, dünyanın maddî ve içtimaî ve siyasî bütün ezvâkını ve merakını terkettiğimi ve idam gibi ehl-i garazın bütün tehdidlerine beş para ehemmiyet vermediğimi, yirmi sene işkenceli esaretimdeki iki dehşetli hapislerimde ve mahkemelerimde kat’i göründü.

İşte yetmiş beş sene devam eden bu düstûr-u hayatım varken, Risâle-i Nur’un fevkalâde kıymetini kırmak fikriyle şeytanların bile hatır ve hayaline gelmeyen bir iftira, resmî makamını işgal eden bir adam yaptı. Ve demiş: “Gecede tablalarla baklavalar hediyesiyle fahişe ve namussuzlar yanına gidiyorlar.” Halbuki benim kapım gecede dışarıdan ve içeriden kilitli, hem sabaha kadar bir bekçi o bedbahtın emriyle kapımı bekliyordu. Hem buradaki komşular ve bütün dostlar bilirler ki; ben, işâ namazından sonra, ta sabaha kadar hiç kimseyi yanıma kabul etmemişim. İşte böyle bir iftiraya bir sefih, ahmak insan; eşek olsa, sonra şeytan olsa, buna ihtimal vermez. O adam anladı, o gibi plânlardan vazgeçti, buradan başka yere Cehennem olup gitti. Onun resmiyet cihetiyle beni değil, belki Nurcuları lekedar etmek için kurduğu plânı ile, bu yeni hadiseyi vesile edip şâkirdlere leke sürmek istenildi. Fakat hıfz ve himayet ve inâyet-i İlâhîye, o plânı da harika bir tarzda akîm bıraktı. Bu beyânla ben nefsimi tebrie etmiyorum, belki “kudsi hizmet-i îmaniye, o nefsi bütün hevesatından vazgeçirmiş ve o hizmetteki ma’nevî zevk ona kâfi geliyor” demek istiyorum ve Nurcuları ihtiyat ve dikkate ihtiyaçlarını beyân ediyorum.

Saniyen: Makine işinde tecrübeli ve muktedir husûsi kâtibi size gönderiyorum. Kendim zahmetle yazdığımdan, bundan sonra kısaca yazacağım, gücenmeyiniz.

Salisen: Eflani taraflarında Hatib Mehmed’e, Tevfik’e selâm ediyorum, ru’yası mübârektir.

Ses Yok