Denizli ve Emirdağ Lahikaları I -II | Mektup 218 | 325
(325-325)
(218)

Aziz, Sıddık Kardeşlerim!

Nasılki Eğirdir’de “Asa-yı Musa”yı müsadere eden ve mahkemeye veren adam kendisi iki sene hapis cezasiyle tokat yedi ve Husrev’e hiddetle bir ay ceza veren hâkimin istifaya mecbûr olmasiyle ve refikasının oradan müfarakatiyle bir nevi tokat yemesi gibi, aynen burada dahi size leffen gönderdiğimiz puslada yazılan tokatlar kat’i gösteriyorlar ki; biz, bir himayet ve inâyet altındayız; bize ilişenler, âhirette şiddetli tokatlar yiyecekleri gibi, dünyada dahi bir kısmı çabuk çarpılır. Hem bu def’a, bize hücumların aynı zamanında kış çok hiddet etti, şiddetli soğuk ve fırtına ile havanın kızdığını gösterdiği gibi; hücumları durmasıyla ve Nurcuların ferahlanmasıyla bu zemherir günleri nevruz günleri gibi gülmeye başladı. O tebessüm, devamla ma’nevî bir müjde ve teselli veriyor kanaatındayız. Bu def’a puslada yazıldığı gibi, hiçbir şeytanın da kimseyi kandıramadığı acib ve maskaraca bir iftira etmekle teveccüh-ü ammeyi hakkımızda kırmaya çalışan resmî polisler, aynı zamanda tokatlarını yemesiyle gösteriyor ki; bize hücum edenler, iftiradan başka hiç çâre bulamıyorlar, başka çâreleri kalmamış. Hem biz de çok dikkat ve ihtiyat etmeye, böyle şayialara ehemmiyet vermemeye mecbûr oluyoruz.

* * *
Ses Yok