Denizli ve Emirdağ Lahikaları I -II | Mektup 290 | 383
(383-383)

Sâniyen: Mâdem bayramlaşmamız mahkemenin muvakkat hapis menzilinde oldu, ben de bayram tatlısı olarak; Konya kahramanı Zübeyr’in bana getirdiği zemzem ile Nurs Karyesi’nin bence çok mânidar balını gönderdim. Siz bal matarasına su koyun, karıştırınız. Sonra zemzemi içine bırakınız, kemâl-i âfiyetle içiniz.

Said Nursî
* * *

(290)


Aziz, Sıddık Kardeşlerim!

Ehemmiyetli bir taraftan, ehemmiyetli ve mânidar bir suâl edilmiş. Bana sordular ki: “Sizin cemiyet olmadığınız, üç mahkeme o cihette berâet vermesiyle ve yirmi senedenberi tarassut ve nezaret eden altı vilâyetin o noktadan ilişmemeleriyle tahakkuk ettiği halde, Nurcu’larda öyle hârika bir alâka var ki hiç bir cemiyette, hiç bir komitede yoktur. Bu müşkili halletmenizi isteriz” dediler.

Ben de cevaben dedim ki: “Evet, Nurcular cemiyet memiyet, hususan siyasî ve dünyevî ve menfî ve şahsî ve cemâatî menfaat için teşekkül eden cemiyet ve komite değiller ve olamazlar. Fakat, bu vatanın eski kahramanları kemâl-i sevinçle şehâdet mertebesini kazanmak için ruhlarını fedâ eden milyonlar İslâm fedâilerinin ahfadları, oğulları ve kızları, o fedâilik damarından irsiyet almışlar ki bu hârika alâkayı gösterip Denizli mahkemesinde bu âciz biçâre kardeşlerine bu gelen cümleyi onlar hesabına söylettirdiler.

“MİLYONLAR KAHRAMAN BAŞLAR FEDA OLDUKLARI BİR HAKÎKATA BAŞIMIZ DAHİ FEDA OLSUN!” diye onlar nâmına söylemiş, mahkemeyi hayret ve takdirle susturmuş. Demek Nurcularda hakîki, hâlis, sırf rızâ-yı İlâhî için ve müsbet ve uhrevî fedâiler var ki; mason ve komünist ve ifsad ve zındıka ve ilhad ve taşnak gibi dehşetli komiteler o Nurculara çâre bulamayıp hükümeti, adliyeyi aldatarak lâstikli kanunlar ile onları kırmak ve dağıtmak istiyorlar. İnşâallah bir halt edemezler. Belki Nur’un ve îmanın fedâilerini çoğaltmağa sebebiyet verecekler.”

Said Nursî


* * *
Ses Yok