Denizli ve Emirdağ Lahikaları I -II | Mektup 312 - 313 | 399
(399-399)
(312)


Ceylân!

Şiddetli bir ihtar ile bildim ki, sen ve Ahmed Feyzi Nurun mesleği olan mübâreze etmemek ve ehl-i dünya ile uğraşmamak ve siyâsete girmemek ve yalnız lüzum-u kat’i olduğu zaman kısaca müdâfaa etmek hâricinde, pek ziyâde ve zararlı mübârezekârâne ve siyasetvâri mahkemedeki okuduğunuz parçalar Nurlara çok zarar vermiş. Hattâ bizim cezamıza ve benim sıkıntılarıma sebebiyet vermiş. Ben senden ve Ahmed Feyzi’den gücenmem. Fakat bana evvelce göstermek lâzımdı. Maddi kazâ-yı İlâhî olarak o vaziyet size verilmiş. Onun tâmiri için benim tarzımda davranmak lâzımdır. Feyzi dahi, bütün kuvvetiyle siyasî müdâfaatı bırakıp Nurlarla ve Tâhirî gibi, yeni talebelerle meşgul olmak elzemdir.

* * *

(313)


Aziz Kardeşlerim!

Bana ve Nurlar’a ait kırk küsur sahife ile beraber “hata-savab” cetveli ve zeyli, “Posta” gazetesine cevabı, her halde hem yeni harfle, hem eski harfle basmasına, hem Isparta’da hem İstanbul’da, eğer mümkünse burada dahi çalışmak lâzımdır. Mâdem mahkeme aleyhimizde zannettiği mes’elelerini makina ile teksir ediyorlar. Biz dahi aynı mes’elelerini ve doksan sehvi teksir etmek kanunen hakkımızdır, teksir etmemiz lâzımdır. Sonra da büyük müdâfaâtımla Ahmed Feyzi, Zübeyir, Mustafa Osman, Husrev, Sungur, Ceylân gibi arkadaşların itiraznâmeleri de inşâallah bastırılacak.

Said Nursî


* * *
Ses Yok