Denizli ve Emirdağ Lahikaları I -II | Mektup 343 - 344 | 429
(429-429)
(343)

Çok Aziz, Çok Mübârek, Çok Sevgili, Çok Müşfik Üstadımız Efendimiz Hazretleri!

Mu’cizatlı ve İsm-i Celâl, altun ile yazılı, yaldızlı Kur’ânı Diyânet Riyaseti, Afyon Mahkemesi’nden getirtmiş ve dünkü gün İstanbul Mushaflar İnceleme heyetine göndermiştir. Hey’et tedkikten sonra neşrinin lüzum ve elzem olduğunu tasdik ederek geri iade edecekmiş.

Hem Akşehir’li kahraman Ahmed Altun kardeşimizin daha evvel bir sûretini siz sevgili Üstadımıza gönderdiği ve Diyânet Reisliğine yazdığı istidasını Diyânet Riyaseti Müşavere Heyeti tedkik etmiş. Bunun üzerine siz sevgili Üstadımızın Diyânet Riyasetine hediye ettiğiniz iki takımın birisini müşavere heyetine tedkik için verecekler. Diyânet’te Nurların lehinde çalışan muhterem kardeşimiz var. Hakîkaten sevgili Üstadımız, baştan başa zulmetli, kararmış olan Ankara şimdi pekçok değişmiş ve gittikçe değişmekte. Saçılan zehirler ve kendisine karşı gençliğin tezahüratı te’sirini kaybetmiş.

Sungur


* * *

(344)

Aziz, Sıddık Kardeşlerim!

Evvelâ: Bin bârekâllah, hem Sözler mecmûasının güzel ve sıhhatli olmasına ve müsaderedeki mecmûaların imhadan kurtulmasına nümune olarak bir kısmını elde etmenize binler Mâşâallah ve Elhamdülillah deriz.

Sâniyen: Benim nâmıma gelen mektublara Medreset-üz-Zehra erkânları münasib tarzda benim bedelime cevab vermelerini onlara havale ediyorum. Ezcümle, Ankara’da Osman Nuri kardeşimiz oranın bir Hasan Feyzi’si hükmünde Nurlara te’sirli hizmet ve benim için hânesi yanında bir menzil yapması ve hastalığım zamanında güya hastalığımın tahfifine Hasan Feyzi gibi yardım eder gibi kendi hastalığına memnun olmasına çok minnettarım.

Ses Yok